‘şimdi bana bak çok bilmiş! önyargılarından vazgeçeceksin; çünkü böyle bir kafayla yaşadığın için her şeyi yanlış öğrendin.. efendi gibi kır dizlerini ve tek tek çökert bütün yanlışlarını! yalandan yüzünü de asma.. arkanı dönme, küsme! düz yürü, ateşe yürü, mermiye yürü.. silkin de öyle yürü.. hızlı yürü.. yürü dedikleri için yürümeye başladın, bu kaderin senin.. söylenileni yapmak senin karakterin.. ne derlerse hemen inanır ve araştırmadan da uygularsın.. kulaktan dolma bilgiler yönetir seni.. eğer yürü dediklerinde koşmuyorsan sen kendini sevmiyorsun demektir.. kendini sevmeyenler, dururken bile yorulurlar.. yoruldukları için de koştuklarını sanırlar.. öyle ya insan durduk yerde neden yorulur, değil mi? nasıl başarıyorsan artık; koştuğunda bile yerinde sayıyorsun.. sana uzaktan bakanlar, durduğuna dair bahse giriyorlar; çünkü sen geriye doğru koşan bir kaldırımda ileriye doğru yürümeye çalışıyorsun.. koşu bandında koşan umutsuza benziyorsun.. kusura bakma; koşacaksın, daha hızlı koşacaksın, en hızlı koşacaksın.. başkası nasıl koşmuş ya da koşmamışla ilgilenmeyeceksin.. bu maraton senin.. öyle hızlı koşacaksın ki kaldırım yanacak hızından.. öyle hızlı koşacaksın ki uzaydan bakanlar sadece seni görebilecekler.. anlam veremedikleri bir gürültü, bir ışık olacaksın.. ‘o geçen de neydi?’ diye seni soracaklar.. o kadar hızlı koşacaksın ki hız hızlığından utanacak, kimse yetişemeyecek sana..
ateşe koş, ateş seni yakmayacak! mermiye koş, mermi sana çarpmayacak! sadece koş! senin ön yargından milyarlarca insan telef oldu, mundar oldu.. hesapsızca koş.. en önce sen atla yangınlara.. ve asla şüphe etme, sana hiçbir şey olmayacak.. ben kaç zamandır geçiyorum o yangınlardan.. yalınayak, koşarak geçiyorum sırtımdaki bu ağır yükle..
kâinat var sırtımda benim.. sağ cebimde güneş, sol cebimde en uzak yıldız var.. ve ben o kadar hızlı geçtim ki oralardan, saymaya zamanım olmadı göğsümü yarıp geçen mermileri.. sen adını duyunca korkuyordum cehennemin; ben su niyetine cehennem içiyordum sabahın beşinde.. ve biliyor musun dostum? ben hiç yangın görmedim.. şimdi anladım ki yanılmışım.. meğer ben hep yangından geçtiğimi sanmışım.. meğer ben hiç yangından geçmemişim, hep yangınlar geçmiş benden..’
erdal demirkıran (cehennemin dibine git'den)