'‘acaba‘ bizleri tat almaktan diskalifiye eder, böylece fark ederiz yerçekimini ya da kanatlarımızın acizliğini. sorularla bağlıyız birbirimize, meraklara açız, aklımızın çelinmesi bir haz manevrasıdır ama günün birinde bir gösteri pilotunun son manevrası da olabilir bu..
renkli çizgiler çekmeye bayılırız gökyüzüne, görmediğimiz, duymadığımız seyircinin yüz hatlarını anımsamaya çalışarak.. evet, gökyüzündeki semboller seyirciye bir şeyler anlatırken, gösteri pilotu bu geri-dönüşümü sadece kendi görüntü dünyasında, dilediği gibi yaşar..
bir gösteri pilotuydum yalnızlığın bir mevsim olduğunu, kaderin bir labirent olduğunu ve küllerin toprağa karıştığını sergilerken.. referansınız gösterinizse, hayal gücünün hazzından kaçarak onu anlamlandırmaya çalışırsınız, ‘acaba‘ların içinde kaybolmadan.. bunu yapmaya çalışıyordum..'
mşş