Sevdim Seni Mâbuduma Cânân Diye Sevdim (Umut Akyürek)

2012-07-08 88

İLÂHÎ
Makâm : Hüzzâm
Bestekâr : Hârûn Baba
Güftekâr : Cemâlî

Sevdim seni mâbuduma
Cânân diye sevdim
Bir ben değil âlem sana
Hayrân diye sevdim

Evlât û îyâlden geçerek
Ben ravzana geldim
Ahlâkını methetmede
Kur'ân diye sevdim

Kurbânın ola'm şâh-ı resûl
Sen kovma kapından
Dîdârına mûştâk olan
Yezdân diye sevdim

Mahşerde nebîler bile
Senden medet ister
Gül yüzlü melekler sana
Hayrân diye sevdim

mâbut : tapılan varlık; Tanrı, ilah
cânân : gönülden sevilen, gönül verilen, kendisine büyük sevgi duyulan kadın; sevgili; Tanrı, Allah
âlem : bütün insanlar, el gün, başkaları, herkes
evlât û îyâl : çoluk çocuk
ravza : bol ağaçlı, çiçekli bahçe; cennet
şâh : bir şeyin veya bir kişinin benzerleri içinde en üstün, en güzel, en iyi, en has olanı
resûl : insanları doğru yola çağırmak için Tanrı tarafından yeni bir kitap ile gönderilen peygamber; elçi, haberci
dîdâr : yüz, çehre; görme, görüşme
mûştâk : özleyen, özlenmiş olan
yezdân : Tanrı
mahşer : kıyamet günü ölülerin dirilerek toplanacaklarına inanılan yer
nebî : kitap inmemiş, kitap getirmemiş peygamber
medet : zor durumda kalmış bir kişiye ulaştırılan yardım; imdat

- 19/07/2009 PAZAR -