Irkçı, ayrımcı, ötekileştirici pozlar vermek de, bir tek kare üzerinden bu ülkenin insanlarını töhmet altında bırakmak da, Türkiye'ye haksızlıktır. Biraz önce, Sıtkı Fırat üstadımızın bir ifadesini naklettim; 'Fotoğraf makinesinin özüne, gözümüzü değil gönlümüzü yerleştirelim' diyor. Evet, gönül gözüyle bakanlar, bu ülkenin renklerini görürler. İdeolojiyle bakanlar, hiç ama hiçbir şey görmezler, sadece karanlığı görürler. Biz, nasıl ki büyük fotoğraf ustalarımızın karelerine gönül gözüyle bakıp, ışığı görüyorsak, Türkiye'ye de gönül gözüyle bakıyoruz ve Türkiye'de de ışığı görüyoruz. Bizim ilkemiz çok net; yaradılanı severiz, yaradandan ötürü... Türk, Kürt, Çerkez, Arap, Rum, Ermeni, Alevi, Sünni, Müslüman, Musevi, Hıristiyan hiç fark etmez. Değil mi ki insandır, hürmet göstermek bizim insanlık vazifemizdir. Bu ülkenin her bir ferdi birinci sınıf vatandaştır. Bu ülkenin her bir değeri, bu toprakların her bir rengi, bizim hazinemizdir.