ÅžARKI
Makâm : Râst
Usûl : Curcuna
Bestekâr : Hacı Fâik Bey
Nihânsın dîdeden ey mest-i nâzım
Bana sensiz cihânda cân ne lâzım
Benim sensin felekte çâresâzım
Bana sensiz cihânda cân ne lâzım
Revâdır mâtemim tutsa felekler
Bana insan deÄŸil aÄŸlar melekler
Hebâya gitti hep bunca emekler
Bana sensiz cihânda cân ne lâzım
nihân : gizli, saklı; bulunmayan, mevcut olmayan; sır
dîde : göz
mest : kendinden geçmiş, esrimiş; sarhoş, esrik
cihân : dünya; evren
felek : dünya, âlem; gök, gökyüzü
çâresâz : çare bulan, deva olan
revâ : yerinde, uygun, yaraşır yakışır, doğru
(birinin) mâtemini tutmak : onun yasını çekmek
hebâ : hiçbir işe yaramadan yok olma, boşa gitmek