Çıplak ayakları, yırtık elbiseleri,
Belki de günlerdir ekmek yüzü görmeyen mideleriyle,
Yapayalnızlar.
Sıcak soba başını bırakın da,
Başlarını sokacak damları bile yok.
Evleri! Ya köprü altı, ya da terkedilmiş viraneler.
Ya yorganları.........................
Yastıkları taştan, yorganları gazete kâğıdındandı.
Onlar bizim çocuklarımız.
Onlar bizim ayıplarımız.
Onlar bizim terk ettiklerimiz.
Belki bir paket sigara,
Belki bir şişe viski,
Belki de bir gecelik eğlenceye harcadıklarımızla,
Koskoca bir hayatı, kurtarabiliriz belki de.
Bir günlük fedakârlıkla ölmeyiz ya.