BBC News Türkçe, Akbelen Ormanı'nın ilk günden bu yana geçirdiği süreci ele aldı. İkizköylü halkının yaşadıklarını aktardı. Evi maden alanında kalan İkizköylü halkından Ali İhsan Işık, ''Acı içindeyiz. Tarif edilemez acılar içinde yaşıyoruz'' dedi.
BBC News Türkçe, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımında Muğla'nın Milas İlçesi'ne bağlı İkizköy'de yer alan Akbelen Ormanı'nın sürecini özetledi. Evi maden alanında kalan köylülere ve İkizköylü halkına mikrofon uzattı. BBC News Türkçe'nin paylaşımında yer alan bilgilerde; Muğla İkizköy Mahallesi'ndeki orman maden için kesilmeye devam ediyor. Orman, Yeniköy Kemerköy Termik Santrali'ne linyit temini için istimlak edildi. Santral, Limak-IC İÇTAŞ ortaklığının. Köylüler ormanı korumak için 4 yıldır mücadele veriyor, 2 yıldır nöbet tutuyor. Şirketin 2019'da köylülere gönderdiği ihbarname topraklarını Limak ve Içtaş'a satmaları söyleniyordu. Köylülerin çoğu bunu kabul etmedi. Şu ana kadar yapılan hukuki girişimlerden de hep şirket lehine karar çıktı. Kesime karşı yeni bir dava daha açıldı.
''Acı içindeyiz. Tarif edilemez acılar içinde yaşıyoruz''
Evi maden alanında kalan İkizköylü halkından Ali İhsan Işık: ''Sabah giderken bu çam ağaçları hepsi ayaktaydı. Bir gün öncesi bunlarla vedalaşmak istedim. Kesileceğini biliyordum çünkü. Beni buraya ormana dahi sokmadılar. Gözlerimize biber gazı sıktılar. Buraya gaz bombası attılar. Biz işgal altındayız sanki. Biz sanki Türk millet değiliz. Bu askerimiz kime hizmet ediyor ben anlayamadım yani. Şirket... Şirket işliyor burayı. Devlet işlese hadi anlayacağım da. Burayı şirket işliyor yani bu şirketi niye koruyorlar. Aslında bizleri koruması gerekiyor. Ben çok üzgünüm, mağduruz. Acı içindeyiz. Tarif edilemez acılar içinde yaşıyoruz.''
''Gaz yedik, su yedik''
İkizköylü'de yaşayan köylü Melahat Çulha: ''Üç gün önce başladılar kesime, durduramadık. İki, üç sefer denedik. Gaz yedik, su yedik.''
''Köylüler ne ormanını ne toprağını ne yaşam alanını bu açgözlü şirkete vermek istemiyor''
Evi maden alanında kalan İkizköylü halkından Esra Işık: ''Bu bir köylü mücadelesi, yerelin yükselttiği bir mücadele. Çevrede de insanların çok desteklediği bir mücadele. Neden, çünkü bu bir yaşam mücadelesi. İnsanca, onurlu bir yaşam mücadelesi. Burada köylüler ne ormanını ne toprağını ne yaşam alanını bu açgözlü şirkete vermek istemiyor. Bu şirket gözünü karartmış durumda. Bu mücadele bu kadar haklı olduğu için bu kadar büyük bir müdahale ile karşı karşıyayız. Daha önce defalarca kez ağaç kesimini engelledik. Bu en büyüğü, bizim için en acı olanıydı. Yüzlerce, beli de binlerce ağacımızı kaybettik. Şu an sesim şu haldeyse, konuşamıyorsam, sesim çıkmıyorsa tam da bunlar yüzünden. Bunlara maruz kalıyoruz, bunları yaşıyoruz. Bizim için hiç kolay değil. Her ne kadar yorulsak da düşsek de ayağa kalkmasını bileceğiz hep birlikte. Biz mücadeleye devam edeceğiz. Bugün böyle olmazsa yarın başka bir yol deneyeceğiz.''