Gözlerini Getir, Öleyim!..
gözlerini getir, yarı umutsuzluğumun
yaprak gibi döküleyim önüne
solayım beter olayım
gözlerini getir, öleyim
bilmeden çocukca sevildiğini
ve bayram sabahınca beklendiğini
kafdağından güneş getirir gibi
gözlerini getir
getir gözlerini, öleyim
kimsesizim, ilk kez bu kadar suskunum
sana söylemiyorum
yıldızlara uzanmışım her akşam
ve bağlanmış, ve kınanmı ve karşında yitirilmişim
ne olur, gözlerini getir
ustam; getir gözlerini, öleyim...
ben biraz şairim, biraz divane
çarmıha gerseler öldüremezler
sırrım sazımda değil, yüreğimdedir.
istersen dost, istersen düşman
getir gözlerini getir
ustam; getir gözlerini, öleyim
ben yine kaybettim, görmüyor musun?
şafak yangınından yaralı çıktım
ve ben ustam;
gözlerinle yıkılası bir şiire başladım
kaçtıkça sana döndüm
ve artık gülü bıraktım
menekşe yaprağını, kitaplarımı,
bu şiir bitsin
bana peşini bıraktığım bir hayatı değil,
gözlerini getir
ustam; getir gözlerini, öleyim