Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Askeri, ekonomik ve diplomatik bakımdan güçlü olmak bizim için tercihten öte bir zorunluluktur'

2021-01-23 11

Erdoğan'ın açıklamaları
-detaylar

( İSTANBUL -1) Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Askeri, ekonomik ve diplomatik bakımdan güçlü olmak bizim için tercihten öte bir zorunluluktur"-"Türkiye milli güvenliğini garanti etmek, dostlarını da korumak için caydırıcılığını en üst düzeyde tutmaktadır"-"Kıbrıs nedeniyle uğradığımız ambargoları daha dün gibi hatırlıyoruz. Periyodik bakım için gönderdiğimiz uçakları dahi bu dönemde geri alamadık. Bize teslim edilmeyen uçaklar için hangarda saklama ücreti ödemek zorunda kaldık" İSTANBUL

- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Savunma Sistemleri’nin tüm dünyada gıpta ile takdir edildiğini söyleyerek, “2002 yılından itibaren millilik ve yerliliğin azami seviyeye çıkarılması için her türlü seferberliği yaptık. 2002 yılında 62 proje yürütülürken bugün bu sayı 700’e yaklaştı. Kendi savaş gemisini yapan 10 ülke içinde yer alıyoruz. İHA, SİHA üretiminde dünyanın ilk 3-4 ülkesi arasındayız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MİLGEM Projesinin 5. Gemisi Olan İstanbul (F - 515) Fırkateyni’nin Denize İniş Töreni ve Pakistan MİLGEM Korvet Projesi 3’üncü Gemi İlk Kaynak Töreni’ne katıldı.
Pendik'te bulunan İstanbul Tersanesi Komutanlığı düzenlenen törene, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile Pendik Belediye Başkanı Ahmet Cin katıldı.
Törende konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bugün tarihten süzülüp gelen Türkiye-Pakistan kardeşliğini bir adım daha öteye taşıyoruz. Pakistanlı kardeşlerimizle savunma sanayi alanında çok ciddi potansiyelimizin olduğunu biliyoruz. Pakistan da oldukça zorlu coğrafyada. Terör örgütleriyle mücadele ediyor. İki kardeş ülkenin birbirine sunabileceği çok ciddi katkılar olduğunu inanıyorum” dedi.
“Biz dünyaya karşı sözü olan bir milletiz” Savunma alanında güçlü bağımsız ve teknolojik bakımdan yeterli olmayan milletlerin geleceklerine güvenle bakabilmelerinin mümkün olmadığını belirten Erdoğan, “Türkiye milli güvenliğini garanti etmek, dostlarını da korumak için caydırıcılığını en üst düzeyde tutmaktadır. Kıbrıs nedeniyle uğradığımız ambargoları daha dün gibi hatırlıyoruz. Periyodik bakım için gönderdiğimiz uçakları dahi bu dönemde geri alamadık. Bize teslim edilmeyen uçaklar için hangarda saklama ücreti ödemek zorunda kaldık. Suriye ve Doğu Akdeniz’deki savunma mücadelemize kadar milli güvenliğimizi korumak için attığımız her adımda baskıyla karşılaştık. İddia sahibi olmak bununla mütenasip imkan sahibi olmak çok çalışmayı gerektirir. Biz dünyaya karşı sözü olan bir milletiz” diye konuştu.
“Proje sayısı 700’e yaklaştı” “Askeri, ekonomik ve diplomatik bakımdan güçlü olmak bizim için tercihten öte bir zorunluluktur” diyen Erdoğan, “2002 yılından itibaren millilik ve yerliliğin azami seviyeye çıkarılması için her türlü seferberliği yaptık. 2002 yılında 62 proje yürütülürken bugün bu sayı 700’e yaklaştı. Bütçesi 5.5 milyar doları ancak bulan projeleri 11 katlık artışla 60 milyar dolarlık proje hacmine ulaştırdık. 75 milyar dolarlık bir büyüklüğe ihalelerle ulaşıyoruz. Savunma sanayi alanında çalışan firma sayımız 56’dan 1500’e çıktı. 1 milyar dolarlık ciro rakamı 11 milyar doları buldu. İhracatımız ise 248 milyon dolar seviyesinden 3 milyar doları aşan noktaya geldi. Askeri gemi sektöründe de 3 kıtada 9 ülkeye 3 milyar doları bulan deniz platformları ihraç ettik” dedi.
“Kendi savaş gemisini yapan 10 ülke içinde yer alıyoruz” Erdoğan, “Kara ve deniz araçlarında kendimizle birlikte dost ve müttefiklerin ihtiyaçlarını karşılayan bir ülke haline geldik. Kendi savaş gemisini yapan 10 ülke içinde yer alıyoruz. İHA,SİHA üretiminde dünyanın ilk 3-4 ülkesi arasındayız” ifadelerini kullandı. “Hava araçlarımız tüm dünyada gıpta ile takdir ediliyor” “İçimizdeki gafillerin tüm karalama kampanyalarına rağmen hava araçlarımız tüm dünyada gıpta ile takdir ediliyor” diyen Erdoğan, “Türk SİHA’ları elde ettikleri başarılarla harp yöntemlerini değiştiriyoruz. Libya’da oradaki savaşın akışını değiştirmiştir. SİHA’ların göz dolduran başarılarıyla birlikte diğer ürünlere de ilgi artıyor. Bugüne kadar yapılan çalışmaların başarısını, kurumlarımız arasındaki iş birliğini geliştirmemize borçluyuz” diye konuştu.
“Planlarımızın omurgası milli imkanlara dayanmalıdır” Tüm imkanları ve bilgi birikimlerini en etkin şekilde değerlendirdiklerini aktaran Erdoğan, “Bunu bir adım daha öteye taşımamız gerekiyor. Eksiklikleri süratle gidermeliyiz. Bilginin çok hızlı bir şekilde yayıldığı bilgiye ulaşmanın kolaylaştığı yüzyılda yaşamanın avantajlarını çok iyi değerlendirmeliyiz. Mutlaka kendi firmalarımızı kendi milli kuruluşlarımızı tercih etmek birinci önceliğimizdir. Özellikle de dışardan temin yoluna gitsek bile planlarımızın omurgası milli imkanlara dayanmalıdır. Tüm bu hususlarda SSB, üniversite, SAGE, STM gibi kuruluşlarımıza iş düşüyor” dedi.