Neotektonik ve Deprem Uzmanı Prof. Dr. Haluk Selim; “Olası İstanbul Depremi Maksimum 7.4 Olacaktır”

2020-11-11 1

Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Haluk Selim İstanbul’un en önemli konu başlıklarından biri olan deprem ile ilgili, “Yaklaşık 100 kilometre uzunluğundaki Kuzey Marmara Fay Hattı’nın 5 metrelik bir stres atım biriktirdiğini var sayarsak, maksimum ile minimum aralığı 7.2 ile 7.4’dur. Bunun hesabı bellidir. Anadolu Yakası’nın yüzde 40’ı Avrupa Yakası’nın da yüzde 60’ı risk altındadır” dedi.
İhlas Haber Ajansı YouTube Kanalına Abone Olmak İçin:

30 Ekim tarihinde Sisam Adası’nın kuzeyinde meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki deprem sonrası gözler yine beklenen olası İstanbul depremine çevrildi. 1999 yılından bu yana Kuzey Marmara Fay Hattı’nda enerjisini biriktiren ve Marmara bölgesinde özellikle İstanbul’u etkilemesi muhtemel deprem ile ilgili uzmanlar gerek nüfus yoğunluğu gerekse eski binaların fazla olmasından dolayı yıkımın fazla olması noktasında uyarılarına devam ediyor. Bu anlamda Kuzey Marmara Fay Hattı’nda yürütülen çalışmaların içinde olmuş ve 1999 depremini birebir yaşayan İstanbul Gelişim Üniversitesin’den Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Haluk Selim bilimsel araştırmalar ve veriler ışığında tüm İstanbul’un en önemli konu başlıklarından biri olan deprem ile ilgili bilgilendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Haluk Selim, “115 kilometre uzunluğundaki Kuzey Marmara Fay Hattı’nın 5 metrelik bir stres atım biriktirdiğini var sayarsak, maksimum ile minimum aralığı 7.2 ile 7.4’dur bunun hesabı bellidir” dedi. Asya ve Avrupa yakaları için de değerlendirmelerde bulunan Selim, “Anadolu Yakası’nın yüzde 40’ı, Avrupa Yakası’nın da yüzde 60’ı risk altında” şeklinde konuştu.

Bölgeler risk altında olsa bile zemin ve sağlam bina faktörlerinin çok önemli olduğuna dikkat çeken ve yıkımların da buna göre olacağını vurgulayan Selim, “İzmir’i vuran depremde karadaki aktif fayların etkisi olmamıştır. Buna karşılık İstanbul’da karada bu büyüklükte deprem üretecek fay yok. Kuzey Anadolu Fayının kuzey kolu çalışacak. Dolayısıyla bu zayıf zeminle yapı bina ilişkileri ortaya çıkacaktır. Risk taşıyan bölgedeki bütün binalar tabiki yıkılmaz. İzmir ve Adapazarı’ndaki depremlerde de aynısı oldu aynı müteahhitten aynı malzemeden yapılmış olan aynı sitedeki binalardan belki bir iki tanesi yıkıldı. Zeminlerin deprem dalgalarına karşı bazı davranışları var. Hepsinde binalar yıkılmayabilir. Fakat binaları sağlamlaştırmak, deprem öncesi önlemlerden en önemlisini teşkil ediyor, burada yerel yönetimlerle halkımız iş birliği halinde olmalılar. Özellikle kentsel dönüşüm planlamasının bir an önce uygulanması gerekir. Apartman sakinleri olarak yerel yönetimlerden hizmet alalım onlara yardımcı olalım” diye konuştu.
Depremin zamanını asla tespit edemeyiz
Deprem ile ilgili yapılan zaman tahminlerinin mümkün olmadığını da sözlerine ekleyen Selim, “Bilim deprem zamanını verebilecek bir yerde değil. Zaten bilimsel çalışmalarda zaman vermek çok yanlış. Dolayısıyla fayın ne zaman çalışacağı belli değil. Ancak 99 depreminden sonra 115 kilometrelik bu segment risk taşıyor, onun da maksimum oluşturacağı etki maksimum 7.4’tür minimum da 7.2 aralığında olacaktır. Fakat zaman veremeyiz asla veremeyiz” diye konuştu.
Büyük deprem, öncesinde haber verebilir
Son olarak daha önceki depremlerde de olduğu gibi büyük depremler öncesinde daha küçük depremlerin haberci niteliği taşıyabileceğini ve yaşanan bazı depremlerin de büyük depremi engelleyebileceğini söyleyen Selim, “6 büyüklüğünde birçok depremin oluşması, 7 ve üzeri depremi tabi ki etkileyecektir. Daha doğrusu 6 büyüklükte çok fazla depremin meydana gelmesi 7 ve üzerinde bir depremin olmasını önleyecektir. Deprem öncesi haber verme çalışmaları ile ilgili birçok çalışma var ancak bazı depremler var ki, ülkemizde de yaşandı, bunlardan bir tanesi 1971 Burdur Depremi’dir; 7 civarında bir deprem oluşmuştu ondan 1 dakika önce bir öncüsü var. Yine 1964 Manyas Depreminde de 1 buçuk dakika önce 5.1’lik bir öncü yaşandı. Her deprem bunu anlatmıyor, vermiyor ama Marmara Denizi’nde 5.9’luk ya da 6.0’lik bir deprem olursa biraz düşünmek lazım, bunun öncü olduğunu fark etmek gerekir, bu büyüklükte bir deprem olursa arkasının gelebileceğini düşünerek dikkatli olmak lazım. 99 depreminden 2 ay sonra Sapanca’da 5.8’lik bir deprem gerçekleşti. Ben de o esnada İzmit’teydim ve hemen İzmit’i terk ettim. Ertesi gün 12 Kasım 1999, Düzce’de ise 7.2’lik deprem meydana geldi. 5.8’lik deprem aslında büyük depremin öncüsüydü diyebiliriz. Ama bu durum her zaman yaşanmaz. Bunu iyi tahlil etmek gerekir” diyerek sözlerini sonlandırdı.

#haber #sondakika #gündem

================================

İhlas Haber Ajansı Resmi Web Sitesi


İhlas Haber Ajansı Sosyal Medya Adresleri





İhlas Haber Ajansı hakkında


İhlas Haber Ajansı’na ulaşmak için