Evrende yolculuğumuz ve araştırmalarımız hız kesmeden devam ediyor. Bilim insaları geliştirdikleri teleskoplarla derin uzayda her geçen gün yeni bir gezegen keşfediyor. Günümüze kadar binlerce gezegenin varlığı keşfedildi ama şu kesin ki daha fazlasıda araştırılmıyı bekliyor. Uzay o kadar karmaşık ve şaşırtıcıki yaşam barındıran gezegenler var mı yada yaşam barındırmaya uygun gezegenler var mı hala araştırılıyor. Bugünkü çoğunluk kabulüne göre, bir gezegen üzerinde yaşamın ortaya çıkabilmesi için zaruri koşullar olarak, genellikle sıvı suyun olması gerekiyor. Biz kanuyu daha fazla uzatmadan GİZEMLİ VE DERİN UZAYIN MERAK UYANDIRAN YILDIZI Sirius ile devam edelim. Sirius ya da Akyıldız, Büyük Köpek Takımyıldızı’nda yer alan bahar ayında kuzey yarı küreden görülebilen gece göğünün Ay'dan sonra en parlak çift yıldız sistemidir. Bu çift yıldızdan Türkçe’de Akyıldız ismiyle bilinen Sirius-A Büyük Köpek Takımyıldızı’nın alpha yıldızı görünür kadiri bakımından gökyüzündeki en parlak yıldız olup muhteşem bir görünür kadir derecesiyle, kendisine görünür kadiri bakımından en yakın olan Canopus’a oranla onun iki katı kadar parlaktır ve geceleyin görülen gökyüzünde bu görsel görünüş önemiyle baş rolde bulunmaktadır. Çıplak gözle tek yıldızmış gibi görünen Sirius, aslında, tayf türlerine göre yapılan yıldız sınıflandırma sisteminde A1V sınıfında bulunan Sirius-A ile DA2 sınıfına giren, Sirius-B olarak adlandırılan bir beyaz cüceden oluşan çift yıldızdır. Sirius-A bu parlak görünümünü aslında aydınlatma gücünün yanı sıra Güneş Sistemi'ne yakınlığına borçludur. Güneş'e 2.6 parsek yani 8.47 ışık yılı uzaklıkta oluşundan dolayı, Sirius Sistemi uzaydaki yakın komşularımızdan biridir. Sirius-A kütlesi bakımından Güneş'in iki katı olup 1.42’lik bir mutlak kadir’e sahiptir. Aydınlatma gücü Güneş'in 25 katı olmakla birlikte, Canopus veya Rigel gibi diğer parlak yıldızlarınkine oranla aşağıda kalır. Sirius Sistemi’nin yaşı 200-300 milyon yıldır. Sistemin oluşma başlangıcında baş rolü oynayan iki mavimsi yıldızdı. Bu iki yıldızdan da kütlesi bakımından baş roldeki, vaktiyle, kaynaklarını tüketerek, dış katmanlarını kaybetmeden önce kızıl dev haline gelmiş ve yaklaşık 120 milyon yıl önce, bugünkü halini almak üzere, yani bir beyaz cüce haline gelmek üzere içine çökmüş Sirius-B yıldızıdır. Sirius, aynı zamanda, yer aldığı takımyıldızdaki önemli rolünden dolayı, geleneklerde köpek-yıldızı olarak da adlandırılır. Bu yıldız pek çok mitolojik ve folklorik öykülere Güneş’ten bağımsız bir biçimde konu olabilmiştir.