AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Christian Berger: 'Türkiye çok büyük, çok fakir ve büyük çoğunluk müslüman bir ülke deniliyor bence bu görüşler yanlış'

2020-08-29 36

-Berger açıklama
--Yürüme ve resepsiyon görüntüleri

( ANKARA ) AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Christian Berger: "Türkiye çok büyük, çok fakir ve büyük çoğunluk müslüman bir ülke deniliyor bence bu görüşler yanlış" ANKARA

- AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Christian Berger, Türkiye'nin AB üyeliği hakkındaki bazı görüşlere ilişkin, "Türkiye çok büyük bir ülke, çok fakir bir ülke büyük çoğunluk müslüman bir ülke deniliyor. Bence bu görüşler yanlış, doğru olan nedir iyi komşuluk ve bunların en önemlisi hukukun üstünlüğüdür ve uluslararası ilişkilerde atılması gereken kritik adımlardır" dedi.
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Berger'in 4 yıllık görev süresi sona erdi. Bu süre zarfı içinde Türkiye'nin AB üyelik süreçlerine yönelik atılan adımlara ilişkin pek çok çalışmalar yapıldı. Ancak Türkiye bu süre zarfında da AB'ye üye yapılmadı. AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Berger 4 yıllık değerlendirmesini İHA muhabirine yaptı. 2016 yılının Kasım ayında göreve geldiğini belirten Berger, "Geldiğim zaman Türkiye ve AB arasında ciddi gerilimler vardı. Benim görev tanım formum Türkiye ve AB arasındaki görüşmelerin ve konuşmaların devam edilebilirliğini sağlamaktı. İki tarafın birbirini anlamadığı çok konu vardı. Tükiye birşey söylediği zaman AB yanlış algılıyordu. AB birşey dediğinde Türkiye yanlış algılıyordu. Umarım görev sürem boyunca ikili ilişkiler ve görüşmelerde bu yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmışımdır. Göreve gelir gelmez yaptığımız ilk ilk iş politikaya , ekonomiye ve ulaşıma ilişkin diyalogları ivedi şekilde kurmaktı. 2016 yılının Mart ayında mülteci programı başladı ve bunu sürdürdük. Türkiye muazzam bir mülteci sorununu sırtında taşıyor. 2018 ise özellikle politik diyaloglarda zorluklar yaşadık. Suriye, Libya ve Doğu Akdeniz konusu başlı başına problem sahasıydı.Tüm bunlara bakıldığında karşılıklı iş birliği ve diyaloğun arttığı da ifade edebilir. 4 yıl çok zorlu idi diğer taraftan da çok değişik fırsatların doğduğu bir dönemi geçirdik. Koronadan sonra ekonomik alanda bu apaçık ortaya çıktı"dedi.
"Demokratik ve şeffaf bir Türkiye istiyoruz" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AB'nin Türkiye'ye çifte standart uyguladığı ve Yunanistan ile Türkiye gerilimi sonrasında AB kanadından haksız davranıldığının ilişkin sözlerinin hatırlatılması üzerine Berger, "Bu soruya AB komisyonu eski Başkanının AB Parlamentosunda yaptığı bir konuşmayla alıntı yapacağım, "Biz demokratik ve şeffaf bir Türkiye istiyoruz." Bir yerde uzun ve çetrefilli süreçlerin doğuracağı endişeyi anlıyorum ama bu hakikaten böyle bir süreçtir. Benim kendi ülkemin bile AB ye üye olması uzun bir zaman aldı. Türkiye şu süreçte çok ciddi bir yol aldı. AB'yi AB yapan en büyük kriter hukukun üstünlüğüdür. AB'yi AB yapan ne bir ırk, ne bir dil, ne bir milliyetçilik değildir. Ekonomi önemli bir kriter ama hukukun üstünlüğü öndedir. Biz tabi ki Türkiye'de hukukun üstünlüğünü görmek istiyoruz" ifadelerine yer verdi. İyi komşuluk ve hukukun üstünlüğü Berger, Türkiye'nin bir gün AB'ye alınıp alınmayacağına olan inancının olup olmadığından daire yöneltilen soruya ise, "Dışişleri Bakanlığı'nda görev yaparken anketler yapılıp çeşitli sosyal gruplara ilişkin bu anketlerde şöyle şeyler çıkardı. Örneğin; 'Türkiye AB'ye girmeli mi?' Büyük bir çoğuluk evet cevabını veriyor. Diğer bir soruda ise 'Türkiye AB'ye girecek mi?' Aynı çoğunluk hayır diyor. Neden diye sorulduğunda ise, 'Türkiye çok büyük bir ülke, çok fakir bir ülke büyük çoğunluk müslüman bir ülke' bence bu görüşler yanlış ben bunu yanlış olarak değerlendiriyorum. Doğru olan nedir iyi komşuluk ve bunların en önemlisi hukukun üstünlüğüdür ve uluslararası ilişkilerde atılması gereken kritik adımlardır" cevabını verdi. Kendi resepsiyonuna yürüyerek gitti Berger açıklamaları sonrasında AB Hareketlilik Haftası çerçevesinde, Gazeteciler Cemiyeti Basın Evi'nde düzenlenen "Batı Balkanlar ve Türkiye, Avrupa Birliği Araştırmacı Gazetecilik ödül Töreni" ile Türkiye'deki görev dönemi tamamlanan AB Büyükelçisi Berger ve eşi Marilena Georgiadou-Berger'e veda resepsiyonuna yürüyerek gitti. Berger Hareketlilik Haftasına ilişkin de, " Öncelikle hareket konsepti gereği bu tarz şeylere öncelik veriyoruz. Neden yürüyüş çünkü daha verimli sağlıklı ve çevreci. Bu yıl sıfır emisyon konsepti ile hareket ediyoruz. Özellikle çevre kirliliğine karşı altenatif araçları kullanmak gerekiyor bunlar bisiklete binmek yürüyüş yapmak gibi" sözlerini kullandı.

http://beyazgazete.com/video/webtv/siyaset-3/ab-turkiye-delegasyonu-baskani-christian-berger-turkiye-cok-buyuk-cok-fakir-ve-buyuk-cogunluk-musluman-bir-ulke-deniliyor-bence-bu-gorusler-yanlis-863382.html