-Kitaptan genel detay görüntü
--Işıkhan ile röportaj
( İZMİR )- Tek şiirden oluşan 72 sayfalık şiir kitabı çıkarttı- Annesini beklerken ölen Ammo Bahe'nin Allah'a seslenişi şiirleşti İZMİR
- Daha önce 0,23 gram ağırlığında, 4 milimetre eninde ve 8 milimetre boyunda 96 sayfalık okunabilir şiir kitabı çıkaran Yazar-Şair Ümit Yaşar Işıkhan, bu kez de tek bir şiirden oluşan 72 sayfalık bir şiir kitabı çıkardı. İzmir’de yaşayan Mardinli yazar, Mardin’deki Deyrulzafaran Manastırı’nda annesi tarafından terk edilen ve 70 yıl annesini bekleyen Süryani Bahe’nin Allah’a seslenişini şiirle anlattı. Uluslararası Aktivist Sanatçılar Birliği Başkanlığını yapan Yazar-Şair Ümit Yaşar Işıkhan, 2017 yılında 0,23 gram ağırlığında, 4 milimetre eninde ve 8 milimetre boyunda 96 sayfalık "Aşktan Sonra Hüzün" isminde okunabilir şiir kitabı çıkardı. Çok sayıda kitabı bulunan Işıkhan, bu kez de tek bir şiirden oluşan 72 sayfalık yeni şiir kitabını yayınladı. İzmir’de yaşayan Mardinli yazar, çocukken tanıdığı Süryani Ammo Bahe’nin hikayesini şiiriyle aktardı. Mardin’deki Deyrulzafaran Manastırı’nda annesi tarafından terk edilen ve 70 yıl annesini bekleyen Süryani Bahe’nin Allah’a seslenişini anlattığını belirten Işıkhan, “Bu kitap teknik olarak farklı. Şiir olarak başlayıp öyküselliğe kaçmadan, imgesel kurguyu devam ettirmek zordur. Bu nedenle 72 sayfalık tek şiirden oluşan bu kitap benim şah şiirimdir. Teknik olarak ilk defa bir şiirden oluşan kitap çıkardım” dedi.
Annesini beklerken öldü Ana karakter Ammo Bahe’nin hikayesini anlatan Işıkhan, “Yeni çıkan şiir kitabımda, Mardin’de Deyrulzafaran Manastırı’nda terk edilen ve 70 yıl annesini bekleyen Süryani Bahe’yi anlattım. Ammo Bahe’nin şansızlığı maalesef bebekken başlar. Daha 1 yaşındayken bir horoz tarafından yüzü ve gözü didiklenir. Yanılmıyorsam beyninde hasar da oluşur. Ardından babası kalp krizinden ölür. Annesi de dört çocuk ile bir başına kalır. Annesi, Bahe 6 yaşındayken Suriye’de yaşayan kendi ailesinin yanına gitmeye karar verir. Giderken de Bahe’yi manastıra bırakır. ‘Diğer çocuklarımı bırakıp Bahe’yi almaya geleceğim’ der. Oradaki din görevlileri de Bahe’ye ‘kapıdan ayrılma, annen gelip seni alacak’ der. Bu yüzden Ammo Bahe hep kapının orada bekler, hangi kadın kapıdan girse annesi sanıp coşkulanır. Ancak annesi olmadığını anlayınca hayal kırıklığına uğrar. 4-5 yıl sonra annesi çıkıp gelir. Fakat onu yine almaz. ‘Bahe, bavulunu hazırla. Önümüzdeki hafta gelip seni alacağım’ der. Maalesef gidiş o gidiş olur. Ammo Bahe; 70 yıl manastır kapısında, odasında bavulu hazır bir şekilde annesini bekler. Kapıdan giren her kadına ‘anne’ diye bakar. Bahe, manastırda kaldığı süre boyunca bahçeyi sular, çan çalar, boş zamanlarında terasa çıkıp Mezopotamya Ovası’na bakar. Ammo Bahe; annesini görmeden, ona sarılmadan 2014 yılında ölür. 70 yıl beklemeyle geçen bir ömür geçirmiştir” diye konuştu.
“Büyümemiş bir çocuktu” Kitabı hazırlarken özel izinle Bahe’nin manastırdaki odasına gittiğini söyleyen Işıkhan, şöyle devam etti: “Odasında 2 metre kalınlıkta duvar vardı ve ufacık bir delikten gökyüzü görünüyordu. Orada onunla empati kurdum. Onun şiirini yazmak zorunda olduğumu hissettim. Şiiri tamamlamam 1,5 yıl sürdü. Kitabımda Bahe, Allah’a sesleniyor. Annesini soruyor. Hayatımın en uzun ve en hüzünlü şiiri oldu. Dilerim hiçbir çocuk annesiz büyümez, annesini bu kadar uzun süre beklemez. Ben de Mardinliyim. Bahe’yi çocukluğumdan hatırlıyorum. 10 yaşına kadar Mardin’de yaşadım. Bahe, yaşça bizden büyüktü ama büyük olduğunu göstermezdi. Kısa boylu, zayıftı. Kafasında hep şapka vardı. Saf ve temiz biriydi. İnsanlar onu severdi ama dalga da geçerdi. İlerlemiş yaşına rağmen çocuklarla oynardı. Çünkü o büyümemiş bir çocuktu. O çocuk yüreğiyle herkese eşit baktı. Bütün insanları sevdi. Manastıra gelen herkesle dost oldu.”
http://beyazgazete.com/video/webtv/guncel-1/ammo-bahe-nin-hikayesini-tek-siirle-72-sayfada-anlatti-862259.html