Gökyüzü bembeyazdır bugün. Sanki bulutlar yere yakınlaşmıştır. Hava sıcaktır, hala yazdır ama bugün gökyüzünün mavisi görünmemektedir.
Elif arkadaşlarıyla bahçede oynarken, etraftaki beyazlık artar ve göz gözü görünmez olur. İpek Öğretmen çocukları sesiyle yönlendirir ve onları sınıfa çıkarır.
Pamuk ve civciv sisten yolunu şaşırıp sınıfa gelmiştir. Peki ya Horhor ne yapmıştır? Camdan bakınca beyaz buluttan başka bir şey görünmemektedir.
Bu da nedir böyle? Bulutların ne işi vardır yerde? Haylaz bulutlar yolunu mu şaşırdı yoksa? İpek Öğretmen bugün havanın sisli olduğunu söyler! Sis mi? Ne değişik şeydir sis?
Nereden çıkıp gelmiştir. Çocuklar madem bahçeye çıkamıyorlardır öyleyse sınıfta oynayacaklardır. Sırayla kör ebe oynarlar, güler, eğlenirler.
Bu sırada sis yükselmeye başlamıştır. Bahçe görünmektedir. Elif ve arkadaşları merakla bahçeye koşar. Sincap ağacında, köstebek yuvasındadır.
Civcivler de tamamdır. Peki ya horhor! O nereye kaybolmuştur? Yoksa o da sis bulutlarıyla birlikte gökyüzüne mi gitmiştir? Bu sırada Horhor’un sesi gelir.
Ağaca çıkmış ve orada kalmıştır.
Ah seni gidi Horhor, nasıl inecektir şimdi oradan! Elif ve arkadaşları Horhoru ağaçtan indirmek için epey oyun yapmak zorunda kalırlar ama sonunda Horhoru ağaçtan indirebilirler.