Ayasofya'da Fetih Suresi okundu! Vatandaşlar gözyaşlarını tutamadı
İstanbul'un fethinin 567. yıl dönümü kutlamaları, Fatih Sultan Mehmet'in şehri aldıktan sonra ilk cuma namazını kıldığı Ayasofya'da düzenlenen "Fetih Şöleni"nde, Fetih Suresi okundu. Erdoğan, önce 8. Fetih Kupası Okçuluk Yarışması'nın ödül töreninde ardından da Ayasofya'daki törene telekonferans yöntemiyle katılarak açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının koordinesinde gün boyu devam eden İstanbul'un fethinin 567. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Ayasofya'da "Fetih Şöleni" düzenlendi.
Etkinlik, Osmanlı İmparatorluğu'nun 7. Padişahı Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethederken gemileri karadan yürüttüğü rotaların üzerinden geçip Ayasofya'ya ulaşan drone ile çekilen kayıtların gösterimiyle başladı.
Tarihin akışını değiştiren İstanbul'un fethi, 567 yıl sonra Ayasofya'ya yansıtılan görüntülerle canlandırıldı.
2. Mehmet'in, aralıklarla 54 gün süren kuşatmanın ardından 29 Mayıs 1453 Salı günü gerçekleşen fetihten sonra ilk cuma namazını kıldığı, fethin simgesi Ayasofya'nın içinde Fetih Suresi tilavet edildi.
Etkinlikte, daha sonra Fetih Duası okundu. Duaya Cumhurbaşkanı Erdoğan da eşlik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, video konferans yöntemiyle vatandaşlara seslendi.
Konuşmasına besmele ile başlayan Erdoğan, Fetih Suresi'nin Türkçe mealinin bir bölümünü okudu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın okuduğu bölüm şöyle:
"Şüphesiz biz sana apaçık bir fetih verdik. Ta ki Allah, senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlasın, sana olan nimetini tamamlasın, seni doğru yola iletsin ve Allah sana, şanlı bir zaferle yardım etsin. O, inananların imanlarını kat kat artırmaları için kalplerine huzur ve güven indirendir. Göklerin ve yerin orduları Allah'ındır. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. Bütün bunlar Allah'ın, inanan erkek ve kadınları, içlerinden ırmaklar akan, içinde temelli kalacakları cennetlere koyması, onların kötülüklerini örtmesi içindir. İşte bu, Allah katında büyük bir başarıdır.
Ey Muhammed! Şüphesiz biz seni bir şahit, bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik. Ey insanlar! Allah'a ve Peygamber'ine inanasınız, ona yardım edesiniz, ona saygı gösteresiniz ve sabah akşam Allah'ı tespih edesiniz diye Peygamber'i gönderdik. Sana biat edenler ancak Allah'a biat etmiş olurlar. Allah'ın eli onların ellerinin üzerindedir. Verdiği sözden dönen kendi aleyhine dönmüş olur. Allah'a verdiği sözü yerine getirene, Allah büyük bir mükafat verecektir. Bedevilerin geri bırakılanları sana, 'Bizi mallarımız ve ailelerimiz alıkoydu; Allah'tan bizim için af dile.' diyecekler. Onlar kalplerinde olmayanı dilleriyle söylerler. De ki: 'Allah, sizin bir zarara uğramanızı dilerse, ona karşı kimin bir şeye gücü yeter? Hayır, Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.'
Ey münafıklar! Siz aslında, Peygamber'in ve inananların bir daha ailelerine dönmeyeceklerini sanmıştınız. Bu, sizin gönüllerinize güzel gösterildi de kötü zanda bulundunuz