-Erbaş konuşma
--Genel ve detay
--Belgesel gösteriminden görüntü
( ANKARA ) ANKARA
- Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “Batının sahiplendiği pek çok şeyin asıl kaynağının Müslümanlar olduğunu her vesileyle gündeme taşımış ve inkâr edilemez delillerle ispat etmiştir. İslam bilim tarihi ve kültürü hakkındaki referans kaynağı çalışmalar yaparak Müslümanları kadim birikimleriyle buluşmaya götüren yollar açmıştır”dedi.
Diyanet TV tarafından “2019 Fuat Sezgin yılı” kapsamında son yüzyılın önemli bilim tarihçilerinden Prof. Dr. Fuat Sezgin’ i anlatan bir belgesel hazırlandı. Çalışmaları yaklaşık 8 ay süren ve Sezgin’in yaptığı tüm çalışmaların, eserlerin, kurduğu enstitü ve müzeler hakkında bilgilerin yer aldığı belgeselin galası ise Türkiye Diyanet Vakfı Konferans Salonunda gerçekleştirildi.
Galada konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş,İslam’ın son Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.s) vahyin aydınlığında başta tevhit olmak üzere varlık, gaye, insan ve değer ekseninde İslam epistemolojisini şekillendirerek; bilgiyi,hikmeti güzel ahlakla mezcederek eğitim, hukuk, siyaset ve iktisat gibi hayatın bütün alanlarına rehber kıldığını belirtti.
İslam medeniyetinin fizik ile metafiziği, bilgi ile hikmeti buluşturarak insanı dünyada salaha, ahirette felaha kavuşturacak olan bütüncül ve kuşatıcı bir perspektifi tahkim ettiğini söyleyen Erbaş, “Ancak son asırlarda Batı merkezli olarak öne çıkan, insanı, evreni ve varlığı anlamlandırma noktasında Yaratıcıyı öteleyen mekanik, marazi ve paradoksal bir yaklaşım benimsenmiş ve bu bakış az ya da çok dünyanın tüm bölgelerini etkilemiştir. Bugün gelinen noktada, bilgi ve felsefenin oldukça öne çıkmasına rağmen dünyanın bireysel, toplumsal ve küresel anlamda tarihin en büyük krizleri ile karşı karşıya kalmasında Batı merkezli gelişen bu bilim anlayışı önemli bir etkendir” diye konuştu.
İslam ve Müslümanların ilim anlayışıyla tarihi süreçte önemli gelişmelerin olduğuna işaret eden Erbaş, “ Zira bugün, ilim tarihinde dünyanın en parlak dönemi olan İslam Medeniyetini yok sayarak Antik yunandan modern batıya geçmek korkunç bir çarpıtmadır. Ve kültürel emperyalizme dayalı bilinçli bir saptırmadır. 17. Yüzyıldan itibaren batıda ortaya çıkan bilimsel gelişmelerin temelinde Endülüs’ten Mezopotamya’ya Müslüman dünyanın ilmi birikimi vardır. Hatta Batı dünyası Antik yunanla irtibatını dahi Müslümanların eserleri üzerinden devam ettirmiştir. Ancak yine emperyalist ve gayr-i ahlaki bir tavırla söz konusu gerçekliğin üzeri örtülmeye çalışılmaktadır.Müslümanların elinde bütün insanlığın hizmetine dönüşen, yeryüzünün imar ve ıslahı için kullanılan ilim; bugün tahakküm, sömürü ve zulüm aracı olarak kullanılmaktadır” şeklinde konuştu.
Erbaş, Müslümanların, kendi ilmi birikimlerini ve medeniyetlerini tanıma noktasında Fuat Sezgin Hocanın çalışmalarının önemli olduğunu vurgulayarak, “Zira o, İslam medeniyetinin ilmi mirasını ve Müslümanların bilim tarihindeki muhteşem konumunu kendilerine ve tüm dünyaya gösteren büyük bir ilim adamıdır. Fuat Sezgin Hocamız, Müslümanların Batı karşısında özgüvene dayalı bir duruş sahibi olması ve eziklik hissinden kurtulmasına yönelik büyük gayret sarf etmiştir. Bu sebeple de, bilim tarihine İslam medeniyetinin katkılarının ısrarla görmezlikten gelinmesi veya yok sayılması, onun en büyük ıstırabı olmuş ve onu daha çok çalışmaya sevk etmiştir. Bu açıdan Batının sahiplendiği pek çok şeyin asıl kaynağının Müslümanlar olduğunu her vesileyle gündeme taşımış ve inkâr edilemez delillerle ispat etmiştir.İslam bilim tarihi ve kültürü hakkındaki referans kaynağı çalışmalar yaparak Müslümanları kadim birikimleriyle buluşmaya götüren yollar açmıştır. Batıyı da iyi tanıyan biri olarak bütün insanlık için bugüne ve geleceğe ışık tutan teşhis, tespit ve teklifler ortaya koymuştur” ifadelerini kullandı. Fuat Sezgin’in, “İslam’ın gerilemeye sebep olduğu” propagandasının tutarsızlığını, İslam bilim tarihine dair yaptığı araştırmalarla bütün dünyaya ilan ettiğini aktaran Erbaş, “Küresel ölçekte bilinçli bir çarpıtma ve büyük bir cehaletle, Müslümanların içinde bulunduğu zayıf durumun sebebi olarak İslam’ın gösterilmeye çalışıldığı bir zamanda, Fuat Sezgin hocamızın bu asil tavrı ve bilimsel araştırmaları, planlı karalama çalışmalarına engel olan ve cehalete mazereti ortadan kaldıran büyük bir hazinedir. Dolayısıyla Fuat Sezgin Hocamız, medeniyetimizin düşünce tarihini ve birikimini günümüzle buluşturan değerli bir bilim insanıdır. Onu farklı kılan önemli bir boyut da çalışmalarını belli bir alanla sınırlamadan farklı ilim dallarında otorite eserler ortaya koymasıdır. Bu bağlamda o tıpkı kadim ulemamız gibi interdisipliner bir yaklaşımla hareket etmiştir. Ortaya koyduğu çalışmalar incelendiğinde bu durum açıkça müşahede edilecektir. Fuat sezgin Hocamıza dair bu belgesel çalışmasıyla amacımız onu özellikle yeni neslin yakından tanımasına katkı sunmaktır” ifadelerini kaydetti.
(ND-