Dr. Berna Öztürk açıklama
-Devlet Hastanesi ve İl Sağlık Müdürlüğü binasından görüntü
( DENİZLİ )- İntihar girişimlerinin yaklaşık 52’si ölümle sonuçlandı- İntihar vakalarının önüne geçmek için harekete geçti- İl Sağlık Müdürü Dr. Berna Öztürk: “İntihar girişiminde bulunmak bir yardım çığlığıdır” DENİZLİ
- Denizli İl Sağlık Müdürü Dr. Berna Öztürk, 2019 yılının ilk 11 ayında kentte 877 kişi intihar girişiminde bulunduğunu ve bunun yaklaşık yüzde 6 civarının yani 52’sinin ölümle sonuçlandığını ifade ederek, “İntihar girişiminde bulunmak bir yardım çığlığıdır bunun için intihara doğru eğilimi olan vakalara erken tanımaya yönelik çalışma başlattık” dedi.
Projenin ilk aşamasında İl Sağlık Müdürlüğü, Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü yetkililerinin katılımı ile toplantılar düzenlenerek projenin kapsamı ve aşamaları planlandı. Toplantıların ardından iki grup halinde Denizli Devlet Hastanesi konferans salonunda İl Sağlık Müdürü Uz. Dr. Berna Öztürk’ün de katılımı ile müdürlüğe bağlı sağlık tesisleri, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, İl Denetimli Serbestlik Müdürlüğü, Denizli Adliyesi, Emniyet Müdürlüğü, İl Jandarma Komutanlığı, D Tipi ve T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarında görev yapan psikolog, psikiyatri uzmanları ile sosyal hizmet uzmanlarına “İntihar Farkındalık konusunda Eğitici Eğitimi” düzenlendi.
“İntihar girişiminde bulunmak bir yardım çığlığıdır” Proje ile ilgili İhlas Haber Ajansı
muhabirine açıklamalarda bulunan Öztürk, 2019 yılında kentte yaşanan intihar vakalarına değindi. İntihar vakalarının önüne geçilmesinde erken tanının önemli olduğunu aktaran Öztürk, “İlimizde ki istatistikleri, Türkiye istatistiklerini aldık. Bu istatistikleri aldığımızda bir şey dikkat çekti. İlk 11 ayda Denizli’de 877 kişi intihar girişiminde bulunmuş tabi tahmin edersiniz ki bunların yüzde 5-6 civarı ancak ölümle sonuçlanıyor. Aslında bu intihar girişiminde bulunmak bir yardım çığlığıdır. Belki hastalığını fark edemediğimiz, yardım çığlığını duyamadığımız vatandaşların bir yardım çığlığıdır. Bu çığlığı önceden duyabilelim, intihar girişimine kadar gitmeden duyalım diye, önce bu vakaları erken nasıl tanırız diye, yola koyulduk” dedi.
“Çok geniş bir portföye sahip olduk” PAÜ Psikiyatri Bölümündeki öğretim görevlileri ile bir eğitim programı yaptıklarını hatırlatan ve eğitim çalışmalarına başladıklarını aktaran Öztürk şunları söyledi: “Depresyon başlangıcında olan, depresyonu olan ve ilerleyen, intihara doğru eğilimi olan vakalara erken tanımaya yönelik eğitim programıydı. Öncellikle bahsettiğim bu kurumların tamamından gelen psikiyatri uzmanları, psikologlar ve sosyal çalışmacıları birlikte eğitime tabi tuttuk ve onlara eğitici eğitimi verdik. Bu vakalara yaklaşım konusunda ilerleyen dönemde tabi bu vakaları kimler görür dediğinizde, ufak tefek anksiyete nöbetleri veya depresif krizlerle veya intihar düşüncesi ile acil servise gelebilirler. O zaman acil hekimlerimizi eğitelim diye düşündük. Yine aile hekimlerimiz kendi nüfusları dahilindeki bu vakaları görebilirler onları eğitelim diye düşündük. Tabi, öyle baktığınız zaman müftülerden tutunda muhtarlarımıza, milli eğitimdeki rehber öğretmenlerimize kadar çok geniş bir portföye sahip olduk.” “Denizli’de 2 tane sağlıklı hayat merkezimiz var” Kuracakları merkezler ile intihara meyilli olan kişilere daha hızlı ulaşabileceklerini dile getiren Öztürk, “Bundan sonraki hedefimiz ilk eğitimleri verdiğimiz psikiyatri uzmanlarımız, psikologlar ve sosyal çalışmacılar vasıtası ile bu bahsettiğim grubun eğitimini yapmak. Hedefimiz ilk etapta depresyonu olan ancak hekime gitmeyen, hekime başvurmayan ya da intihar düşüncesi olan intihara meyilli olduğunu hissettiğimiz kişileri tanıyabilmek peki bunları tanıdıktan sonra bunlar nereye başvuracaklar. Sağlık Bakanlığımız’ın en önemli koruyucu hizmetlerinden biri olan sağlıklı yaşam merkezleri, sağlıklı hayat merkezleri aklımıza geldi. Denizli’de 2 tane sağlıklı hayat merkezimiz var, Merkezefendi ve Pamukkale ilçelerinde, buralarda da görevli psikologlarımız ve sosyal hizmet uzmanlarımız var. Onlarla birlikte bir kurum kuracağız, böylece eğitim verdiğimiz kişilerden, depresyonu olduğu, mutsuz olduğu, ailevi problemleri olduğu, tedavi alması gerektiği intihara meyilli olduğu düşünülen kişilerin bu merkezlere yönlendirilmesini sağlayacağız” dedi.
“İntiharı önlemiş olacağız” Proje ile amaçlarının her şeyden önce sağlıklı bir toplum oluşturmak olduğunu aktaran Öztürk açıklamalarına şöyle son verdi: “Randevusuz ve çok hızlı bir şekilde bunların tedavisini gerçekleştireceğiz. Zannediyorum ki, dertlerini anlayabildiğimizde, onları dinleyebildiğimizde ve tedavilerini verebildiğimizde birçok kişinin intihara teşebbüsünü önlemiş olacağız. Sonuç olarak, intiharı önlemiş olacağız ve en sonunda da tabi beden ve ruh sağlığı yerinde bireylerle sağlıklı bir toplum oluşturmaya çalışacağız.”