- Yörüklerin sabah mesaisi - Keçilerden detay görüntüler - Keçilerin sürülmesi - Kadının sırtında çocuğunu taşıyarak keçileri sürmesi - Yörük çocukdan görüntü - Keçi sürüsü - Çadır içerisinden görüntü - Keçi sürüsü - Ali Kuş'un keçileri sürmesi - Ali Kuş'un konuşması - Eşi Hatice Kuş'un konuşması - Yemek pişirilmesinden görüntü - Yörüklerin çalışmalarından görseller - Günbatımında keçi sürüsüAilece Yörük kültürünü yaşatmaya çalışıyorlar - Sayıları günden güne azalan konargöçerler, Toros Dağları eteklerinde varlıklarını sürdürmeye çalışıyor - Kışı Mersin yaylalarında, yazı ise Konya 'nın Hadim ve Taşkent ilçelerinde geçiren Uçar ailesi de teknolojiden uzak, yaylada kurdukları kıl çadırlarda yaşıyor - 61 yaşındaki Ali Uçar: - "Bu göçebe yaşantımız anlatmakla bitmez. Yaşantımız, atadan, dededen kalmış, bu ülke var olduğundan beridir sürmüş, onlar ölüp gitmişler şimdi de biz aynı yaşantıyı sürdürüyoruz"KONYA (AA) - ABDULLAH COŞKUN - Sayıları günden güne azalan konargöçerler, Toros Dağları eteklerinde varlıklarını sürdürmeye çalışıyor. Bu kültürü yaşatan ailelerden biri de Uçar ailesi.Kış mevsimini Mersin'in yaylalarında, yazı ise Konya 'nın Hadim ve Taşkent ilçelerinde geçiren konargöçerlerden Uçar ailesi, teknolojiden uzak, yaylalara kurdukları kıl çadırlarda yaşamını sürdürüyor.Küçükbaş hayvanları için yılda iki kez yer değiştiren Uçar ailesi, nisan ayı sonunda yola çıktıkları Mersin’in Gülnar ilçesinden, yaz mevsimini geçirdikleri Hadim ilçesine 40 günde ulaştı.Anadolu'daki yüzlerce yıllık Yörük geleneğini sürdüren ve sayıları gittikçe azalan Sarıkeçili Yörüklerinden 6'sı yetişkin, 2'si çocuk 8 kişilik Uçar ailesi, Hadim'de 4 ayrı kıl çadır kurdu.Geçimini hayvancılıktan sağlayan Uçar ailesinin yetişkin fertleri, yaklaşık bin 200 keçi ve oğlak besliyor. Ailenin yaşça küçük olanları ise işlerinde büyüklerine yardımcı olmaya gayret ediyor.Günün neredeyse tamamını keçi ve oğlaklarla ilgilenerek geçiren ailenin yaşamı, oldukça zorlu sabah mesaisiyle başlıyor.Ailenin en büyüğü 61 yaşındaki "Kuş Ali" adıyla tanınan Ali Uçar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, atalarından miras kalan konargöçer kültürünü yaşatmaktan gurur duyduklarını söyledi.
- "Göçebe yaşantısı anlatmakla bitmez"Eşi ve 2 çocuğuyla bu kültürü devam ettirmeye çalıştıklarını anlatan Uçar, ''Buraya Mersin'den 40 gün süren bir yolculuğun ardından gelebildik. Her zaman Hadim’in bu bölgesine geliyoruz. Bu göçebe yaşantımız anlatmakla bitmez. Yaşantımız, atadan, dededen kalmış, bu ülke var olduğundan beridir sürmüş, onlar ölüp gitmişler şimdi de biz aynı yaşantıyı sürdürüyoruz. Kendi işim, kendi malımla dağlarda yaşıyorum Allah’a şükür. Bulunduğumuz yayla, eskiden Ağıççı Mahallesi'ne bağlıydı. Şimdi ise Dürgenler Mahallesi'ne bağlandı. Buradaki köy halkı da bizi sevip sayıyor, idare ediyor. Biz de onlardan memnunuz.'' dedi.
Konargöçer kültürünün çok eskilere dayandığını aktaran Ali Uçar, ''Eskiden birçok Yörük vardı. Bunlardan yerleşik hayata geçenler köylü - şehirli oldular. Biz ise develerle hayvanlarla sürekli göçtüğümüz için Yörük olarak kalmışız. Hepimiz kardeşiz, akrabayız ve dostuz.'' diye konuştu.
Ali Uçar'ın eşi Hatice Uçar ise Torosların en yüksek yerlerine kadar hayvanlarıyla göçtüklerini belirterek, 2 - 3 ay buralarda kaldıktan sonra kışı geçirmek için yeniden Mersin’e döndüklerini söyledi.
Uçar, göçlerinin kuşlar gibi olduğuna vurgu yaptı.
http://beyazgazete.com/video/webtv/yasam-11/ailece-yoruk-kulturunu-yasatmaya-calisiyorlar-konya-746449.html