İç savaşın başlangıcından bu yana en çok Suriyeli’yi ağırlayan ülke olan Türkiye, ekonomik şartların ağırlaşması ve Suriyelilere yönelik artan düşmanlıkla birlikte göç konusundaki politikasında ‘geri dönüşün sağlanmasına’ ağırlık vermeye başladı.
İstanbul Valiliği, pazartesi günü yaptığı açıklamada 'ülkeye yasadışı yollardan giren düzensiz göçmenlerin yakalanarak sınırdışı edilmesine devam edildiği' belirtti ve İstanbul dışındaki şehirlerde kaydı bulunan Suriyelilere de kenti terk etmeleri için 20 Ağustos’a kadar süre verdi.
’Düzensiz göç’ün hem vicdani hem de güvenlikle ilgili bir mesele olduğunu söyleyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu daha cuma günü yaptığı bir konuşmada, ülkedeki kayıtsız göçmenleri kastederek, “Güvenliği elden bırakmadan, yasal prosedürlere uygun olarak onları geldikleri ülkelere geri göndermeye çalışıyoruz” demişti.
Soylu’nun açıklamalarının bir hedefi de Avrupa’daki ülkelerdi. “Avrupa Parlamentosu'nda oturacaksınız, oradan Türkiye'yi eleştireceksiniz, 300 yıl öncesinin solculuklarını gerçekleştireceksiniz, 150 tane göçmen geldiğinde etekleriniz tutuşacak; sonra da Türkiye'ye oradan hakaret edeceksiniz” diyen Soylu, şöyle devam etmişti:
“Sadece sabrımızı taşırmamalarını tavsiye ediyoruz. Biz sağanağı görüyoruz, altında ezilirler; bu kadar açık ve net. Türkiye bu işi kararlılıkla yürütmezse Avrupa'daki hiçbir hükümet 6 ay dayanamaz. Bunu net söylüyorum. İsterlerse deneyelim. Buradan kapıları açtığımızda 6 ay hiçbir hükümetleri dayanamaz.”
