"Biz hiçbir siyasi partinin ön bahçesi, arka bahçesi değiliz" - NİĞDE - Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun baroyu ziyaret etmesi - Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun konuşması"Biz hiçbir siyasi partinin ön bahçesi, arka bahçesi değiliz" - Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu: - "Biz siyasi parti değiliz. Biz hiçbir siyasi partinin ön bahçesi, arka bahçesi değiliz. Ama şimdi bizi birileri bugün bir siyasi parti lehine konuşmakla suçluyorlar ya aslında öfkeleri neden biliyor musunuz? Biz hukuk çerçevesinde kalıyoruz da ondan" - "Evet kardeşimizsiniz, yeterince baş tacı ettik, şimdi artık herkes kendi kaynağını kullansın. Bizim kaynaklarımız bize ancak yetiyor. Güvenli bölgelerin alanı arttıkça biz Suriyeli kardeşlerimizin güvenli bir şekilde gitmelerini istiyoruz. Bayramlaşmaya gidebilen orada da kalsın lütfen"NİĞDE (AA) - Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, pazar günü yapılacak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimiyle alakalı, "Biz siyasi parti değiliz. Biz hiçbir siyasi partinin ön bahçesi, arka bahçesi değiliz. Ama şimdi bizi birileri bugün bir siyasi parti lehine konuşmakla suçluyorlar ya aslında öfkeleri neden biliyor musunuz? Biz hukuk çerçevesinde kalıyoruz da ondan." dedi.
Çeşitli temaslarda bulunmak için şehre gelen Feyzioğlu, Niğde Adliyesi'nde Cumhuriyet Başsavcısı Oğuzhan Dönmez ve Adalet Komisyonu Başkanı Ömer Dadal'ı makamlarında ziyaret etti.Daha sonra baroda avukatlarla görüşen Feyzioğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin genç meslektaşların ve vatandaşın umut belgesi olduğunu, vatandaşlara kaliteli, güven veren yargının nasıl sağlanacağının yol haritası niteliği taşıdığını söyledi.
Türkiye'nin sığ siyaset istemediğini belirten Feyzioğlu, şunları kaydetti:"Bu belgeyi iyileştirmek, daha doğrusunu ortaya koymak adına çaba sarf etmeyen siyasi parti, siyasetini en sığ bir şekilde yapandır. Türkiye sığ siyaset istemiyor. Türkiye gençlerinin refah içerisinde, güven içinde, evlatlarının huzur içerisinde yaşayabileceği ülke istiyor. Bunun için doğruya doğru diyeceksiniz, yanlışa yanlış diyeceksiniz, eksiğe eksik diyeceksiniz, yanlışın yanlışını göstereceksiniz, eksiği de tamamlamak için ne yapmamız gerektiğini söyleyeceksiniz. Yoksa kuru muhalefet, her şeye karşıyım, ona da karşıyım buna da karşıyım, karşı olmadığın senin ne var. O zaman oturalım, birbirimize kahve, çay ısmarlayalım 'ne olacak bu Türkiye'nin hali' diye hayıflanalım. Böyle bir meslek siyaseti olabilir mi? Böyle bir ülke siyaseti olabilir mi?" - "Türkiye Barolar Birliği, sadece ve sadece hukukun yanında olacak"Pazar günü yapılacak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine de değinen Feyzioğlu, Türkiye'nin demokrasinin gücünü bir kez daha İstanbul'dan ispatlamak zorunda olduğuna vurgu yaptı.Kimin seçilmesi gerektiğine dair hiçbir sözlerinin olamayacağına işaret eden Feyzioğlu, şöyle devam etti:"Biz siyasi parti değiliz. Biz hiçbir siyasi partinin ön bahçesi, arka bahçesi değiliz. Ama şimdi bizi birileri bugün bir siyasi parti lehine konuşmakla suçluyorlar ya aslında öfkeleri neden biliyor musunuz? Biz hukuk çerçevesinde kalıyoruz da ondan. Onlar istiyorlar ki bir siyasi partiyi destekleyelim. Hayır, Türkiye Barolar Birliği, dün de hiç bir siyasi partiyi desteklemedi, bugün de hiçbir siyasi partiyi desteklemiyor, desteklemeyecek. Türkiye Barolar Birliği, sadece ve sadece hukukun yanında olacak. Biz seçim hukukuna ilişkin eğitimlerimizi vermiş miyiz? Vermişiz. Siyasi partiler, bizim eğitimini verdiğimiz seçim hukukunu öğrenen meslektaşlarımızı, hangisi isterse buyurur davet eder, alır sandıklarda, okullarda görevlendirir. Tüm milletin gözü bugün İstanbul'dadır. Sonuç ne çıkarsa çıksın, başımızın üstüne olmalıdır. Hangi aday kazanırsa kazansın, Türkiye'de demokrasi kazanacaktır. Demokrasinin altını oymaya hiç kimse kalkmasın, demokrasiye 4 elle sahip çıksın." - "Bayramlaşmak için memleketinize gidebiliyorsanız, güvenli bölge sağlanmış demektir"Feyzioğlu, pazarda gezerken bir vatandaşın mülteci konusunu gündeme getirdiğinden bahsederek, şunları kaydetti:"Mülteciler, sığınmacı kardeşlerimiz, bayramlaşmak için Suriye'ye gidebiliyorsa artık biz diyoruz ki bir dahaki bayrama da biz size gelelim bayramlaşmaya, geri gelmeyin. Çünkü bayramlaşmak için memleketinize gidebiliyorsanız, orada güvenli bölge sağlanmış demektir. Türkiye sizinle aşını ekmeğini bölüştü, işini bölüştü, sokaklarını bölüştü, evlerini bölüştü, Türkiye dünyada hiçbir devletin yapmadığını, Türk milleti dünyada başka hiçbir milletin yapmadığını fazlasıyla yaptı. Evet kardeşimizsiniz, yeterince baş tacı ettik, şimdi artık herkes kendi kaynağını kullansın. Bizim kaynaklarımız bize ancak yetiyor. Güvenli bölgelerin alanı arttıkça biz Suriyeli kardeşlerimizin güvenli bir şekilde gitmelerini istiyoruz. Bayramlaşmaya gidebilen orada da kalsın lütfen."