Necmi Güven yeniakit.com.tr Uluslararası Gençlik Strateji Araştırma Merkezi (UGSAM) Ortadoğu Uzmanı Dr. Celalettin Duran derinden derine Arap Baharı'nın ikinci bölümünün planlandığını söyleyerek Körfez'de ciddi hareketlilik olduğuna vurgu yaptı. Duran, Doğu Akdeniz'deki ve Körfez'deki askeri yığınağın da İran ve Türkiye'nin geleceğine yönelik ciddi tehditler içerdiğinin de altını çizdi.
Dr. Duran uluslararası arenada, ne zamandır derinden derine Lübnan’dan İran’a kadarki Şii blokundan Mısır’dan Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinde de içinde yer aldığı Arap Baharı’nın ikinci merhalesi kurgulandığını belirterek, "Bunun merkezinin Körfez ülkeleri olacağı tahmin ediliyor. Körfez ülkelerinde petrolün ve kaynakların tamamen kullanılmasını sağlayacak öbür taraftan Körfez ülkelerini belki de Suudi Arabistan’a tekrar bütün bir Arap Yarımadasını Suudi Arabistan toprağı yapabilecek ve bununla beraber Suudi Arabistan’ı üçe bölecek bir plan konuşuluyor." dedi.
Türkiye ve İran'ın bölgede büyük küresel bir mezhep savaşının karşısında olduğuna vurgu yapan Duran, "Körfez ülkeleri ile İran arasında, Suudi Arabistan ile İran arasında, Suudi Arabistan’ın bölünmesi planına kesinlikle karşıdır. Dolayısıyla şu anda Irak’ta yeni kurulan sistem yani askeri yığınak, BAE ve Bahreyn’e kurulan askeri yığınaklar, öbür taraftan Pakistan üzerinden oluşturulan yeni askeri bölge; ABD’nin İran ile ilgili bir planın göstergesi olarak algılanıyor. Bu plan aynı zamanda bir yönüyle İran’a bakıyor, diğer yönüyle burada kurulacak üsler ile ABD varlığı Suudi Arabistan’ın bölge işgalini tamamen dizayn etmesini yardımcı olabilecek bir sistem olarak da algılanıyor." şeklinde konuştu.
Dr. Duran, Türkiye’nin ve İran’ın kurulmaya çalışılan bu kirli oyuna karşı olmasının sebebine şöyle dikkat çekti: "Aynı sistem Bulgaristan, Romanya ve Yunanistan ile güneyde Girit ve Suriye topraklarında son bir yıldır ciddi bir ABD askeri varlığı olarak kendisini gösteriyor. Bu ABD varlığı uzun vadede Türkiye ve İran’a karşı bir planın ortaya koyulduğunu gösteriyor. Türkiye ve İran; Körfez ve İran arasında bir krize izin vermeyerek, Körfez’de bir kaos oluşmasının önünde durarak, kendi bölgelerinde yeni bir Arap Baharı’na izin vermeyerek kendilerine dönecek daha büyük bir kaosun ününe geçmeyi arzuluyorlar."
İkinci Arap Baharı meselesinin Körfez ülkelerinde çok ciddi bir konu olarak ele alındığını vurgulayan Duran, "Muhammed bin Selman, Körfez ülkelerindeki akil insanlar, eski yöneticiler veya devlet adamları; İkinci Arap Baharı'nın şöyle bir başlangıcının olabileceğini tahmin ediyorlar: Eğer Kral Selman vefat ederse veliaht Muhammed bin Selman bu süreci bir sonraki gün başlatabilir. Yani Kral Selman öldükten bir gün sonra Muhammed bin Selman Kuveyt’e girebilir, Yemen’e topyekûn girebilir ve Suudi Arabistan’ın içerisinde de kaos oluşabilir." şeklinde dile getirdi.