Ege Bölgesi’nin sulamadaki en büyük can damarı olan Gediz Nehri, kimyasal atıklar nedeniyle simsiyah zehir akıtıp, çevresine kötü kokular yayıyor.
Anadolu’dan Ege Denizi’ne Büyük Menderes Nehri'nden sonra dökülen en büyük akarsu olan Gediz Nehri, Alaşehir Çayı’ndan gelen kimyasal atıklar nedeniyle çevresine zehir saçıyor. Gediz Nehri’nin şuan atık su kanalı gibi aktığını belirten Gediz Havzası Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma, Çevre ve Kalkınma (GEMA) Vakfı Başkanı Şener Kilimcigöldelioğlu, eskiden balık tutulan, yüzülen ve Gediz Ovası'na can veren Gediz Nehri’nin yeniden tertemiz akması için başlattıkları savaşı 25 yıldır sürdürdüklerini söyledi. Vakfın 1995 yılında Gediz’deki kum ocakları tahribatlarını ve kirliliği önlemek için kurulduğuna vurgu yapan Kilimcigöldelioğlu, kum ocakları tahribatlarını önlediklerini ve kuruldukları yıldan itibaren de Gediz’deki kirlilikle yakından ilgilendiklerini söyledi.
“Gediz atık su kanalı gibi akıyor”
Gediz’deki kirliliğin önlenmesi adına çalışmalar yaptıklarını belirten Kilimcigöldelioğlu, kirliliğin önlenmesi için Tarım ve Orman Bakanlığı ve milletvekillerinin destek verdiğini ancak Devlet Su İşlerinin (DSİ) destek vermediğini söyledi. Kilimcigöldelioğlu, "Şuan Gediz atık su kanalı haline geldi. Alaşehir Çayı kirliliğin en çok olduğu yer. Gediz’e Kum ve Nif Çayı olmak üzere yan dereler, sanayi ve belediyelerin olduğu her yerden kirlilik akıyor. Biz kesinlikle Gediz’e evsel ve sanayi atık dökülmesini istemiyoruz. Biz Gediz’in tertemiz kalmasını istiyoruz” dedi.