Anneler Günü’nün en hüzünlü annesi...3 çocuğu tanısı konulamayan hastalığı nedeni ile yatağa mahkum yaşıyor

2019-05-12 2

Annenin çocuklarıyla ilgilenmesi
-Engelli çocuklardan görüntü
-Sultan Kılıç röportajı
-(5 çocuğu olan kadın ilk çocuğunu da bu hastalıktan kaybetmiş. Hayatta olan 4 çocuğu bulunuyor. 3'ü engelli)

( DİYARBAKIR -ÖZEL)- Bir çocuğunu aynı hastalıktan kaybeden acılı anne, yatalak çocuklarına gözü gibi bakıyor- Maddi imkansızlıklar nedeni ile çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çeken Kılıç, yetkililerden yardım bekliyor DİYARBAKIR

- Diyarbakırlı 4 çocuk annesi 47 yaşındaki Sultan Kılıç’ın 3 çocuğu tanısı konulamayan hastalık nedeni ile yatağa bağımlı yaşıyor. 5 çocuğundan birini de aynı hastalık nedeni ile toprağa veren acılı anne, yatağa bağımlı yaşayan çocuklarını gözünden sakınıyor. Maddi imkansızlıklar nedeni ile çocukların ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çeken Kılıç, yetkililerden yardım bekliyor. Diyarbakır’ın Kocaköy ilçesinde yaşayan 47 yaşındaki 4 çocuk annesi Kılıç’ın 3 çocuğu tanısı konulmayan amansız bir hastalığa yakalandı. İlk çocuğunu da aynı hastalık nedeni ile toprağa veren acılı anne, evlatlarının tedavileri için çalmadık kapı bırakmadı. Çocuklarının hastalığına bir türlü tanı konulamayan ve bu nedenle tedavi de edilemeyen Sultan Kılıç, evlatlarının günden güne gözlerinin önünde erimesini seyrediyor. “Çocuklarım bana anneciğim diyemiyor" Çocuklarının rahatsızlığını anlatan Sultan Kılıç, evlatlarının 3 tanesinde tanısı konulmayan hastalık olduğunu söyledi.

Bir çocuğunun 2015 yılında vefat ettiğini dile getiren Kılıç, "İkisi de böyle. Bakımları çok zor, hem maddi hem manevi olarak çok zor. Ankara'ya götürdük doktorlar tahliller falan yaptı bir türlü tanı konulmadı hastalıklarına. Bilinmeyen hastalıklar grubuna alındık biz. Hiç bir şekilde bir şey bulunamadı. Maddi olarak çok sıkıntı çekiyoruz çocuklar hakkında. Sigortaları yok, bir bezleri bile yeşil kart vermiyor. En önemlisi de Anneler Günü, benim büyük oğlum vefat etti. Ona çok üzülüyorum. Keşke şimdi o da burada olsaydı yine ben onunda bakımını yapsaydım, yine onu da anne şefkatiyle kollarıma alsaydım. Anne, annelik bambaşka bir şey. Hele özellikle engelli çocuk annesi olmak daha da zor bir şey. Gel de kendi çocuğun gözünün önünde kendisini duvarlara vursun, hep ellerini yaralasın. Ayaklarını bağla yemek yerken o sana baksın ne kadar zor bir şey olduğunu ancak anneler bilir. Hiç kimse bilemez bunu, ancak yaşayan bilir” dedi.
“Bana en büyük hediye çocuklarımın sağlığı olur” Anneler Günü’nün ayrı bir manevi değeri olduğunu belirten Kılıç, “Bunun ayrı bir üzüntüsü var, ayrı bir üzüntü yaşıyorum. Çocuğum gelip de eline bir çiçek alıp da anneciğim Anneler Günü’n kutlu olsun dese nasıl insan sevinmez mutlu olmaz. Veya anneciğim sana bu hediyeyi aldım, benim için en büyük hediye, en güzel hediye kendi kendilerine en azında eline bir şey alıp da yiyebilmesi. Bir lokmayı bile zor yiyebiliyorlar. Bir lokmayı bile ağızlarına koyduğumda yutamıyorlar. Belirsizlik çok zor bir şey, çaresizlik çok zor bir şey, hele sen bir anneysen bambaşka bir şey. Bazen işte çocuklarla konuşuyorum içlerinden konuşmak geliyor ama konuşamıyorlar. Bana hislerini açamıyorlar, anneciğim diyemiyorlar. Bunun ne kadar zor bir şey olduğunu biliyor musunuz" diye konuştu.


http://beyazgazete.com/video/webtv/guncel-1/anneler-gunu-nun-en-huzunlu-annesi-3-cocugu-tanisi-konulamayan-hastaligi-nedeni-ile-yataga-mahkum-yasiyor-706130.html

Free Traffic Exchange