- Kıran’ın konuşması
--Genel ve detay
( ANKARA ) - Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran: ““FETÖ, YPG, DEAŞ, PKK ve diğerleri arasında bir fark yoktur. Hepsi terör örgütüdür."- “FETÖ, YPG, DEAŞ, PKK ve diğerleri arasında bir fark yoktur. Hepsi terör örgütüdür. Çifte standart bir kenara konarak tüm terör örgütleri ile aralarında fark gözetmeksizin mücadele edilmelidir” ANKARA
- Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, “FETÖ, YPG, DEAŞ, PKK ve diğerleri arasında bir fark yoktur. Hepsi terör örgütüdür. Çifte standart bir kenara konarak tüm terör örgütleri ile aralarında fark gözetmeksizin mücadele edilmelidir” dedi.
Dışişleri Bakanlığı Diplomasi Akademisi tarafından düzenlenmekte olan ve farklı ülkelerden genç diplomatları güncel Türk dış politikası ile uluslararası sorunlara ilişkin olarak bilgilendirmeyi amaçlayan, Uluslararası Genç Diplomatlar Eğitim Programı’nın 25’incisi bugün başladı.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, açılış konuşmasında, 25. yılı aşan programın sağlamlığını ve sürekliliğini kanıtladığını belirterek, Her yıl katılımcılardan ve dostlarımızdan olumlu geri dönüşüm almaktayız. Bu yapıcı geri dönüşümler ve artan katılım bizleri programı her defasında bir adım daha ileri götürme konusunda teşvik etmektedir. 1992’den beri 1256 genç diplomat ve 132 ülke programdan yararlanmıştır. Akademimiz, Latin Amerika’dan Asya Pasifik’e kadar olan genişlikte bir coğrafyadan katılımcı davet eden “yegane” enstitü olarak görünmektedir ki bu bizim bakanlığımız için bir markadır. Bu nedenle Diplomasi Akademisi Başkanı Prof Mesut Özcan’a ve ekibine bu başarı için teşekkür ederim” diye konuştu.
Dünyada birçok bölge ve ülkelerin güç merkezlerinin vekâlet savaşları yoluyla çatışmasına şahit olduğunu söyleyen Kıran, devletlerarası çatışmalara ek olarak, su enerji gıda gibi doğal kaynaklar ve enerji, iletişim naklindeki rekabet ve yasadışı göçmenlik devletlerarası ilişkileri küresel ölçekte test etmeye devam ettiğini belirtip, “Popülist trendler pek çok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde güç kazanmaktadır. Türkiye’yi çevreleyen bölge küresel şoklara özellikle daha açık durumdadır. Bu durumda biz akıllı-becerikli ve insani olarak adlandırdığımız kendi dış politikamızı geliştirdik. Bu dış politika anlayışı uluslararası hukukla uyum içinde olarak anlaşmazlıkların barışçıl çözümü ve demokrasi ve insan haklarının yayılmasından yanadır. Aktif olmak pasif olmamak anlayışıdır. Türkiye bu çerçevede sorumluklar üstlenerek insiyatif almaktadır. Örnek olarak Suriye krizinin çözümüne Astana ve Cenevre süreçleri yoluyla katkıda bulunmaktayız. Benzer bir şekilde İslam İşbirliği Örgütü Başkanı sıfatıyla Kudüs konusunda iki olağanüstü zirve düzenledik. ABD’nin İsrail nezdindeki elçiliğini Kudüs’e taşıma kararı nedeniyle Birleşmiş Milletler Genel Kurulunu aktive ettik. Üye ülkelerin büyük çoğunluğunun desteği sağlanmıştır. Yeni Zelanda’da şehit edilen kardeşlerimiz ile dayanışma içinde olduk ve Başkanımız Sayın Erdoğan İİÖ icra kurulu nu harekete geçirdi” şeklinde konuştuk. Kahraman Türk Milleti sayesinde engellenen alçak 15 Temmuz Darbe Girişiminin terörün yeni biçimlerinin anlaşılması için önemli olduğunu vurgulayan Kıran, bu terör örgütünün (FETÖ) sadece Türkiye için değil, küresel ölçekte bir tehdit olduğunu söyleyerek sözlerine şöyle devam etti: “Bugün itibariyle FETÖ okulları ve kurslarının faaliyetleri 22 ülkede sonlandırılmıştır. İİÖ ve Körfez İşbirliği Teşkilatı FETÖ’yü terör örgütü olarak tanımışlardır. Birleşmiş Milletler sistemindeki kayıtlı dernekleri iptal edilmiştir. Ülkemiz ve uluslararası güvenlik için terörle mücadeleye devam edeceğiz. FETÖ, YPG, DEAŞ, PKK ve diğerleri arasında bir fark yoktur. Hepsi terör örgütüdür. Çifte standart bir kenara konarak tüm terör örgütleri ile aralarında fark gözetmeksizin mücadele edilmelidir. Değerli dostlar, dünyada en yaygın temsilciliği olan 5. Ülke biziz. Karaiblerden Asya Pasifiğe oradan Latin Amerikaya kadar tüm kürede aktifiz. 200 misyon ile temsil edilmekteyiz. OECD rakamlarına göre İnsani Yardım yapan ülkeler sıralamasında dünyada birinciyiz. Dünyada en çok göçmen konuk eden ülke konumundayız. Özel sektör ile beraber 37 Milyar dolara mal olan Suriyeli göçmenleri barındırmaya devam etmekteyiz. İhtiyaçta olan insanlar için hiçbir ayrım gözetmeden insani diplomasi yürütmekteyiz” Latin Amerika, Asya, Afrika, Balkanlar, Orta Doğu ve Avrupa’dan 65 ülkeden birer genç diplomat katıldığı program 1-21 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Program kapsamında uluslararası siyasi ve ekonomik konular, dünya gündeminde öne çıkan güncel gelişmeler, bölgesel gelişmeler, Türk dış politikası, Türkiye ekonomisi, Türk tarihi, kültürü, sanatı, mimarisi, müziği ve dili ile diplomatik beceriler, müzakere teknikleri, hitabet, liderlik, çatışma çözümü gibi alanlarda Bakanlık mensupları, akademisyenler ve emekli büyükelçiler tarafından dersler verilecek. (ND-BC-