- Bakan Çavuşoğlu: “Türkiye’de Suriyeli Mülteciler İçin 37 Milyar Dolar Harcandı”- Çavuşoğlu, Brüksel’de Suriye'nin Ve Bölgenin Geleceğinin Desteklenmesi Konferansı'na Katıldı

2019-03-14 72

Ayrıntılar
-Çavuşoğlu'nun konuşması

( BRÜKSEL ) - Bakan Çavuşoğlu: “Türkiye’de Suriyeli mülteciler için 37 milyar dolar harcandı”- Çavuşoğlu, Brüksel’de Suriye'nin ve Bölgenin Geleceğinin Desteklenmesi Konferansı'na katıldı BRÜKSEL

- Belçika’nın başkenti Brüksel’de düzenlenen "Suriye'nin ve Bölgenin Geleceğinin Desteklenmesi" başlıklı konferansa katılan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin şu ana kadar Suriyeli mülteciler için 37 milyar dolar harcadığını söyledi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Belçika’nın başkenti Brüksel’de "Suriye'nin ve Bölgenin Geleceğinin Desteklenmesi Konferansı"na katıldı.
Konferansta konuşan Bakan Çavuşoğlu, “Suriye krizi 5,6 milyon insanın başta Türkiye, Lübnan ve Ürdün olmak üzere komşu ülkelere sığınması ve milyonlarca insanın Suriye içinde yer değiştirmek zorunda kalmasıyla acımasız bir şekilde devam ediyor. Bugün çok sayıda ülke Suriyeli mültecilerin durumuna gözlerini kapatırken, Türkiye, Lübnan ve Ürdün gibi 3,6 milyon Suriyeli’ye sınırlarını açtı. Şu ana kadar Türkiye’de Suriyeli mülteciler için 37 milyar dolar para harcandı” dedi.
“Her gün 300 Suriyeli çocuk dünyaya geliyor” Türkiye'nin Suriyelilerin yaşadıkları bölgedeki halkla uyum içinde yaşayabilmeleri için kapsamlı bir sosyal uyum politikası benimsediğini söyleyen Çavuşoğlu, eğitim konusundaki rakamları da paylaştı. 1 milyon okul çağındaki çocuktan 650 bininin okula gittiğini söyleyen Çavuşoğlu, iki yılda okul sayısını yüzde 30'dan yüzde 60'a çıkardıklarını belirtti.
Suriyelilerin refahı için çabaların devam edeceğini söyleyen Çavuşoğlu, "Türkiye'de her gün 300 Suriyeli çocuk dünyaya geliyor. Bu yükün sorumluluğunu tek başımıza taşıyamayız. Son 7-8 yılda şu ana kadar 400 bin Suriyeli çocuk Türkiye'de dünyaya geldi" diye konuştu.
Uluslararası topluluğun yardımlarını takdir ettiklerini ancak karşılaşılan güçlüklerle kıyaslandığında yardımların az olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, "Mültecilere ilişkin Küresel İlkeler Sözleşmesi, mültecilere ve ev sahibi ülkelere yardım etmek için çok önemli bir fırsattır ve daha eşit bir yük ve sorumluluk paylaşımına neden olmaktadır. Hepimiz bu mültecilere daha iyi bir gelecek sağlamak için bu sözleşmeyi uygulamalıyız" dedi.
Suriyelilerin ana vatanlarına güvenli ve gönüllü geri dönüşlerinin önemli olduğunu ancak bu işlemin yasal güvencelere dayanması gerektiğini söyleyen Bakan Çavuşoğlu, "Birleşmiş Milletler'le koordineli bir şekilde şu ana kadar neredeyse 320 bin Suriyeli terörden kurtarılan alanlara geri döndü" ifadelerini kullandı. “3 milyar avronun sadece 2 milyarı Türkiye’ye ulaştı” Türkiye'deki mültecilere yönelik hizmetlerin Türkiye ve Birleşmiş Milletler (BM) işbirliği yaptığında elde edilebileceklerin iyi bir örneği olduğunu kanıtladığını söyleyen Bakan Çavuşoğlu, "Yardımların geçişini planlarken ilk 3 milyar avronun sadece 2 milyarı Türkiye’ye ulaştı. Açıkçası daha iyi ve hızlı çözümler bulmalıyız. Bu nedenle göç krizi sürdüğü sürece bu işbirliği devam etmeli ve Lübnan ve Ürdün ile de işbirliğinin sürdürülmesi gerekmektedir" ifadelerini kullandı. “Uluslararası toplumun nihai hedefi insani trajediyi sona erdirmek olmalı” Çavuşoğlu, "Suriye'ye yapılan tüm sınır ötesi yardımların yüzde 80'i Türkiye üzerinden gerçekleştiriliyor ve aynı zamanda sınırın sıfır noktasında Türk Kızılayı tarafından koordine edilerek Suriye'nin kuzey kesimine insani yardım malzemelerini de veriyoruz. Bu yardımın toplam değeri yaklaşık 1 milyar ABD dolarıdır. Uluslararası kuruluşlarla ortaklaşa Türk ajansları, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı bölgeleri de dahil olmak üzere kuzeybatı Suriye'ye insani yardım sağlamaya devam ediyor. Suriyeli erkek ve kız kardeşlerin ihtiyaçlarına cevap vermeye devam ederken görüşümüz çabaların hiçbirinin çatışmanın kalıcı çözümü olmayacağı yönündedir. Uluslararası toplumun nihai hedefi 8 yıl boyunca süren bu savaşı ve insani trajediyi sona erdirmek olmalıdır" dedi.
BM ile koordinasyon halinde olan Türkiye'nin Astana formatı ve Cenevre sürecini tamamlayan politik çözüm sürecine önemli ölçüde katkıda bulunmaya devam ettiğini söyleyen Çavuşoğlu, "İdlib mutabakatının etkili bir şekilde uygulanması için çalışmaya devam ediyoruz. Son provokasyonlara rağmen İdlib’de kalmaya ve bölgeyi sakinleşmeye kararlı olduğumuzu söylemek istiyorum" ifadelerini kullandı. "ABD’nin Suriye’deki güçlerini geri çekme kararı bir başka sorunu da meydana getiriyor" diyen Çavuşoğlu, ”Güç boşluğunun DEAŞ ve PYD, YPG gibi terör örgütleri tarafından ve rejim gibi terör örgütlerinin durumdan yararlanmasına izin verilmediğinden emin olmalıyız. Çekilme süreci bağlamında yapılacak herhangi bir işlem, Suriye'nin toprak bütünlüğü ve siyaseti için tam anlamıyla yapılmalı. Ülkemizin kaygıları için ABD ve diğer ülkelerle karşılıklı istişarelerde ve işbirliklerinde çalışmaya devam ediyoruz. Elbette terör örgütlerinin sınırlardan bize saldırmaya teşebbüslerine karşı sessiz durmayacağız" dedi.