Kılıçdaroğlu: 'Birlikte yaşayacaksak huzur içinde stratejik dönüşüm sağlamak zorundayız'

2019-02-27 7

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun STK Temsilcileri ve Kanaat Önderlerine hitaben yaptığı konuşma
-Toplantı salonundan detay
-Kemal Kılıçdaroğlu’nun toplantı salonundan ayrılması

( BATMAN ) Kılıçdaroğlu: "Birlikte yaşayacaksak huzur içinde stratejik dönüşüm sağlamak zorundayız" BATMAN

- Cumhuriyet Halk Partsi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bizim üstünde durduğumuz temel nokta, eğer bu ülkede birlikte yaşayacaksak huzur içinde stratejik dönüşüm sağlamak zorundayız. Parlamento da bunu sağlamak zorunda." dedi.
Batman’da STK Temsilcileri ve Kanaat Önderleri ile bir araya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hayat pahalılığı ve zamlarla ilgili hükumete yüklendi. Kılıçdaroğlu, yaptığı konuşmasında, “Bakın faturayı size çıkardılar. Zam üstüne zam geldi. Benzine zam, elektriğe zam, doğalgaza zam, ilaca zam. Her şeye zam geldi. Çiftçi ne yapacak? Ekemiyor. İki Trakya büyüklüğünde alan ekilmedi. Ekemiyor çiftçi, ekse zarar yapılıyor. Ne yapsın bu adamlar? Doğalgaza sen zam yaptın, elektriğe sen zam yaptın, gümrüğe sen zam yaptın, yolların geçişine sen zam yaptın, Dolar-Avro senin yüzünden arttı. Suçlu arıyorsan dönüp kendine bakacaksın. Suçlu arıyorlar kim bunu yaptı diye. 17 yıldır ülkeyi yönetenler yaptı arkadaşlar. Benim bildiğim kadarıyla ülkeyi 17 yıldır yöneten bir ekip var. Suçlu arıyorlar, acaba kimi yakalayabiliriz, zammın suçlusu. Ekonomide kriz var, sorumlusu kim. Sorumlu sensin. Esnaf değil ki, esnaf memleketi yönetmiyor. Sanayici değil, sanayici memleketi yönetmiyor. Çiftçi memleketi yönetmiyor. Memleketi kim yönetiyor? Sen yönetiyorsun kardeşim. Sorumlu arıyorsan sensin, başka kimse değil." dedi.
Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti: "Bizim üstünde durduğumuz temel nokta şu; eğer bu ülkede birlikte yaşayacaksak huzur içinde stratejik dönüşüm sağlamak zorundayız. Parlamento da bunu sağlamak zorunda. Bir örnek vereyim. Diyorlar ki, Avrupa Birliği'ne üye olmak için bizim şartlarımız var. Avrupa Birliği diyor, bizde altına imza atmışız. Evet, o şartları yerine getireceğiz diye. Bir türlü getirmiyoruz. Onlar dayattıktan sonra biz getiriyoruz. Niye bekliyorsun kardeşim, illa birisi dayatsın mı? Yani bizim ülkemiz üçüncü sınıf demokrasiye layık mı, niye bizim ülkemizde birinci sınıf demokrasi olmuyor. Onlar dayattığı zaman mı geçeceğiz. Oturalım hep beraber Mecliste 5 tane parti var. Hiçbir parti de 1’i hariç itiraz etmez kimse. Otururuz hep beraber Avrupa Birliği standartları neyse kardeşim, demokratik standartlar tamamını yasal olarak getiririz, hayata geçiririz ve deriz ki, Avrupa’ya ne söylüyorsun kardeşim. Benim ülkemde bütün bu demokratik standartlar var. Sen iki yüzlüsün, deme hakkımız var o zaman. Bu da yapılmıyor. Bunu ben söyledim. Erdoğan’a da söyledim, Davutoğlu’na da söyledim, Binali Bey’e de söyledim. Gelin bunları yapalım. Elalemin dayatmasına Türkiye’yi mecbur etmeyin. Dayatma niye olsun. Bu benim ağırıma gidiyor. Biz oturalım, kendi kararımızı kendimiz verelim, kendi göbeğimizi kendimiz keselim." Kılıçdaroğlu, "Sizden isteğim, dediğim gibi başta söylediğim gibi şimdi de söylüyorum. Zor bir süreçten geçiyoruz." diyerek "Daha faturayı tam ödemediniz. Daha ağır faturalar ödeyeceksiniz, daha binlerce çocuğumuz işsiz kalacak, gencecik çocuklarımız işsiz kalacaklar. Real sektörü yeni yeni vurmaya başladı.
Önce likidite krizi vardı. Uyardık likidite krizi sonrası kredi krizi çıktı. Şimdi reel söktür krizindeyiz. Efendim düzelecek Türkiye’nin durumu. Bende biliyorum düzelecek ama mutfaktaki yangın ne olacak? Bakın boşanmalar artıyor. Bakın ahlak konularında büyük ama büyük olaylar var. İşsizlik bütün kötülüklerin anasıdır. Bir babanın okula giden çocuğuna harçlık verememesi ne demektir. Bir annenin çocuğunun karnını doyuramaması ne demektir. Batman’dan söz etmiyorum. Kocaeli’nde bir kadının haykırışı çocuğuma sabah akşam salça-ekmek yedirmekten utanıyorum, diyor. Bunu bulamayan binlerce çocuk var. Dolayısıyla her birimizin vatandaş olarak tek tek sorumluğu var. Sanayici sorumluğu var, esnaf sorumluğu var, işçi sorumluğu var. Hepimiz bu sefer seçimlere düşünerek gidelim. Benim istediğim sadece bunu düşünerek gidelim oyumuzu öyle kullanalım." ifadesini kullandı. "Trump Türkiye’ye dönüyor mahvederim sözünü kullanabiliyor" Kılıçdaroğlu, "Futbol takımı tutar gibi partiler tutulmaz, bir parti hata yaparsa dersin 'Kusura bakma kardeşim hata yaptın, verdiğin sözü tutmadın.' Her gelenin tokatladığı bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Bağırıyor gazeteciyi bırak, tak ertesi gün bırakılıyor. Papazı bırak, ertesi gün bırakılıyor ve sonra bize dönüyor söylüyor; Türkiye’de yargı bağımsızdır. Sen onu benim külahıma anlat kardeşim, ne yargı bağımsızdır. Trump Türkiye’ye dönüyor 'mahvederim' sözünü kullanabiliyor rahatlıkla. İtiraz yok sen bunu nasıl söyledin diye, itiraz yok bizim dışımızda. Bu açıdan sizden istediğim sandığa giderken elinizi vicdanınıza koyun oyunuzu öyle kullanın. Başka bir şey istemiyorum sizlerden” şeklinde konuştu.

Free Traffic Exchange