İtalya, Almanya, Hollanda ve Rusya’nın balığı Elazığ'dan...Tesis havadan görüntülendi

2019-01-24 9

tesisin drone görüntüsü
-balıkların sağılması
-yumurtaların döllendirilmesi
-balıkların yemlenmesi
-balıkların ayrıştırılması
-Balıkların paketlenmesi ve yüklenmesi
-açılmayan karlı yol
-işçilerin karlı dağdan yumurtaları indirmesi
-kuluçkahanede dolaplara konması
-yeni çıkan yavrular
-ufak yavruları
-işçilerin çalışması
-Bedri Türkay röp
-genel ve detay

( ELAZIĞ -ÖZEL)- Elazığ'da 8 yıl önce 100 ton alabalık ile işe başlayan girişimci, şimdi kurduğu 4 tesisle 800 ton alabalık ve Somon üretimi gerçekleştirerek bir çok ülkeye ihraç ediyor - Şu anda 38 kişiye iş imkanı sağlayan girişimci, kurmayı planladığı işleme tesisleriyle istihdam sayısını 250'ye çıkarmayı hedefliyor ELAZIĞ

- Türkiye'nin etrafı göllerle çevrili yarım adası konumundaki Elazığ’da 8 yıl önce 100 ton alabalık ile işe başlayan girişimci, şimdi kurduğu 4 tesisle 800 ton alabalık ve somon üretimi gerçekleştirerek başta İtalya, Almanya, Hollanda ve Rusya olmak üzere bir çok ülkeye ihraç ediyor. 3 çocuk babası Bedri Türkay (60), 8 yıl önce 12 kafes ile İlk önce Tunceli'nin Çemişgezek ilçesinde alabalık üretimine başladı.
İlk zamanlar yılda 100 ton üretim yapan Türkay, daha sonra işlerini büyüterek 38 kişiye istihdam sağlayan Elazığ'ın Karakaya ve Keban Barajında 3 ve Erzincan’ın Kemaliye ilçesine 1 olmak üzere toplam 4 tesis kurdu. 120 kafes ile üretime devam eden Türkay, yılda 800 ton alabalık ve somon üretmeye başladı.
Üretiminin yüzde 50’sini İtalya, Almanya, Hollanda ve Rusya’ya ihraç eden Türkay, diğer yarısını ise ülke genelindeki işletmelere gönderiyor. Tesislerde çalışanlar ise yoğun bir mesai harcıyor. Balıkların sağımını yapan alanında tecrübeli çalışanlar, ardından bunları kuluçkada dolaplara alıp, 20 gün sonra yavruya dönüşmesini sağlıyor. Balıklar 13 ile 15 ay arasında beslenerek satışa sunulacak seviyeye ulaşıyor. 8 yıldır bu işi yaptıklarını belirten Bedri Türkay, “100 tonla başladık. Bugün 800 ton üretim yapıyoruz. Yüzde 50’sini yurtdışına ihraç ediyoruz. İtalya, Almanya ve Hollanda’ya gönderiyoruz. Diğer kalan kısmını da yine içerideki işletmelere veriyoruz. Bu da yurt dışına gidiyor. Ülkemize katma değer olarak dönüyor. Zor, kolay değil. Ama zevki bir iş. Hızlı gelişen bir iş. Önce yumurtayı sağıyoruz. Daha sonra kuluçkahanede dolaplara atıyoruz. 20 gün kaldıktan sonra gözleniyor ve yavruya dönüşüyor. Bu balıklar 13-15 aydan önce sofraya gelmiyor. Zorluklara karşın zevkli bir iş. İşimi seviyorum ve severek yapıyorum. Şuanda 38 kişiye istihdam sağlıyoruz” dedi.
“Rusya 150 ton balık istedi” Karakaya Barajı’nda ve Ağın ilçesinde tesisleri olduğunu aktaran Türkay, “Bir tane de Erzincan’ın Kemaliye ilçesinin Kuşak Köyünde bir işletme var. Kuşak köyündeki kara tesisi, diğerleri ise baraj tesisidir. Ağın’daki tesisimizde geçen yıl başkaları aracılığı ile Rusya’ya balık verdik. Türkiye’de ilk düzgün ve kaliteli giden balığın bizim olduğunu söylediler. Bu sene yine geldiler ve bağlantı yaptılar. Şuanda bu sene bir arkadaşımızla beraber 150 ton bizden ve 150 ton da diğer arkadaştan olmak üzere balık sözleşmesi yaptık. Mayıs’ta gelip, balığı götürecekler. Bu balıklar 4-5 kilo civarında Somon cinsidir. Bu iş büyüyecek. Bundan çok eminiz. İşleme fabrikası yapacağız. İlerleyen süreçte yem fabrikası düşünüyoruz. Gittikçe büyüyecek. Sektörümüz çok büyüyen bir sektördür. Yeter ki işine sahip çık. Buralar kurulduğu zaman en azından 250 kişi istihdam edilecek” diye konuştu.
“Kar yağınca, Erzincan sınırındaki tesiste zorluk çekiyorlar ” Erzincan’ın Kemaliye ilçesine bağlı Kuşak köyünde tesisleri olduğunu dile getiren Türkay, şunları kaydetti: “Burada bizim 1 kilometrelik yolumuz var. Kar yağdığında programa dahil olmadığı için açmıyorlar. Sorumlu olmuyoruz diyorlar. Biz her iki tesisin programa dahil edilmesini istiyoruz. Bir de tesisimizin yanından 250’lik borularla 15 köye su veriliyor. Biz buradan tesisimize bir musluk içme suyu istiyoruz. Çünkü derenin suyu içilmiyor. Büyüklerimizden bunu arzu ediyoruz. Yolumuz olmadığı için dağdan iniyoruz. Bir gece vaktine denk geldiğimiz zaman bir adam düşse 5 takla atar. Biz orada yumurta yaşıyoruz. Bu yumurta yine taşınabilir ama yarın yavruyu taşıyacağımız zaman yol kapalıysa bu yavruyu taşımayız. Hepsi burada ölür ve telef olur. Bu da milli servettir. Bence herkesin cebinde çıkacak bir paradır. Yumurtalar aşağı indirilirken kar çok, yer dik ve çetin. Bu yerde bir tana adamın elinden bir kova düştüğü zaman binlerce yumurta telef olup gidiyor. Bunu da yaşadık.”

http://beyazgazete.com/video/webtv/ekonomi-2/italya-almanya-hollanda-ve-rusya-nin-baligi-elazig-dan-tesis-havadan-goruntulendi-656089.html

Free Traffic Exchange