ATLARIN KARDEŞLİĞİ
ROMANINDAN BİR BÖLÜM
Yazarı Ali Rıza Kars
Havanın kararmasıyla birlikte, her şey görünmez oluyor, gündüzden kalan sıcaklık serinliğe dönüşüyor, yıldızlar ancak kendilerini ışıtıyorlardı. Baykuşların gözleri bile yıldızlardan daha parlaktı. Arkın kenarındaki kuşburnu dalları; masallardaki cadılar gibi sallanıyorlar, gündüz olduklarından farklı bir görünüme bürünüyorlar, esrarengiz uğultular çıkarıyorlardı. Ama atlar; böceklerin, gece kuşlarının, sürüngenlerin ve daha birçok canlının etrafta dolaştığını hissediyor, çeşitli hareketleriyle Alişan’ı bilgilendiriyorlardı. Alişan, zaman zaman içinde bir ürperti duyarak da olsa; karanlıkta doğayı dinlemeyi, koklamayı ve hissetmeyi öğreniyor; atların bu yeteneklerine saygı duyuyor, onların dostluğunun önemini daha iyi kavrıyordu. Bazen kendisini bir at gibi hissediyor, bazen de atlarla aynı şeyleri hissettiklerini fark ediyordu. Atları derinden dinliyor, hareketleriyle ne anlatmak istediklerini anlamaya çalışıyordu. Doğru anladığı zaman atların hareketleriyle kendisini onayladıklarını, yanlış anladığı zaman atların olumsuz tepki verdiğini görüyor, atları yine atlardan öğreniyordu. Bir ses ona; Sefil Sadık’ın okuduğu kitaplardaki atların, gerçek atlar olmadığını, yalan katılarak anlatıldığını, atların efsaneleştirilmesinin; gerçek atların küçümsenmesine yol açtığını, atların bu denli abartılarak anlatılmaya ihtiyaçları olmadığını, buna insanların ihtiyaç duyduklarını söylüyor, Alişan bu sesin sahibini arıyor, bulamıyor, bir gün bulacağına inanıyordu. At demek gerçek demekti. At demek ince bir ruhun doludizgin sevdası demekti. At demek anne kadar sevgi, baba kadar şefkat, demekti. At demek iyi kardeş demekti. At demek güven demekti. “Ne düşündüğünü anlayamadığım insanlar var, ama ne düşündüğünü anlayamadığım at yok. Atların sevgiye verdikleri önem insanlardan daha az değil, at sevdiğini seviyor, sevmediğine seni seviyorum demiyor,” diye düşünüyordu.
Doğa da dost oluyordu atların dostuna. Rüzgâr bir başka esiyordu atın sırtında. Sular paçalarını ıslatmıyor; diken batmıyordu ayaklarına. Uzak yerler yakın oluyor tepeler yormuyor, kötüler yetişemiyordu
.
Ali Rıza Kars
SESLENDİREN
KLİP
AYNUR AVCI
AynurAvcı@Videoları