MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cemal kaşıkçı cinayetine ilişjkn, "Suudi Arabistan yönetiminin, Usame Bin Ladin zihniyetinden ne farkı kalmıştır? Bu ülkeyi El Kaide’den ayıran nedir? Cinayet üssü olarak Türkiye ne hakla kullanılmıştır? Veliaht Prens için çember daralmaktadır" dedi.
İhlas Haber Ajansı YouTube Kanalına Abone Olmak İçin:
►
Partisinin Meclis Grup Toplantısında konuşan Devlet Bahçeli, Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin, “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 26 Ekim tarihinde cinayete karıştığı saptanan 18 kişi hakkında Adalet Bakanlığı kanalıyla Suudi Arabistan’dan iade talebinde bulunmuştur. Bu 18 kişiden 15’i Cemal Kaşıkçıyı katleden infaz timinin arasında yer alan katillerdir. Suudi Arabistan yönetimi ise olayla ilişkili 18 Suudi vatandaşını gözaltına almış ve bunlardan 5’i hakkında idam talebinde bulunmuştur. Kimleri sallandırıp kimleri kurtaracakları ise bize göre muammadır. Kaldı ki Veliaht Prensin yakın çevresinden Suudi Arabistan İstihbarat Başkan Yardımcısı ve danışmanlarından bazı kişilerin yer aldığı üst düzey 5 isim görevden alınmıştır. İşin vahametine bakın ki, cinayetin baş azmettiricisi olarak ismi sık sık telaffuz edilen Veliaht böylesi bir olayın bir daha tekrar etmemesi maksadıyla kurulan istihbarat üst komisyonunun başına getirilmiştir. Yani kuzu canavara teslim edilmiştir. Bu durum tam bir akıl tutulması, tam bir hilkat garibesi, tam bir çelişki yumağıdır. Suudi Arabistan yönetimi cinayetin asıl sorumlularını ortaya çıkarmamıştır. Veya çıkarmak işine gelmemiştir. Gerçeğin malum bir huyu vardır ve oda şudur: Ertelense de, üzeri örtülse de, bir zaman sonra büyüyerek ilk uygun zamanda ortaya çıkmasıdır. Riyad yönetimi toplam 15 kişilik infaz timinin tamamı hakkında yargılama yapmamıştır. Bununla birlikte tutuklanan ve idamla yargılanan kişilerin kimlikleri kamuoyu ile paylaşılmamıştır. Yani kapalı devre bir süreç ağır ağır, adım adım işletilmiştir. Anlaşılıyor ki, Suudi Arabistan Yönetimi sanal bir mahkeme yoluyla cinayetin faillerini karartma yoluna heves etmiş, bunu hedef haline getirmiştir. Merhum Kaşıkçı’nın cesedi üzerindeki sis ve esrar perdesi henüz aralanmış değildir. Nitekim akıbet belirsizdir. Yerli işbirlikçinin kimliği ise hala aydınlanmış değildir. Suudi Arabistan Yönetimi Türkiye ile işbirliği yapacağını açıklamış olmasına rağmen somut bir girişimde bulunmamış, üstelik samimiyetten uzak bir tavır sergilemiştir. 15 Kasım’da açıklama yapan Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Kaşıkçı davasının uluslararası boyuta taşınmasının kabul edilemez olduğunu ve meselesinin siyasileştirilmesinin İslam dünyasının bölünmesine neden olacağını dile getirmiştir. Bize göre bu bakan halt etmiştir. Mayınlı alanda top çevirdiklerinin farkında bile değildir. Suudi yetkililer kırk dereden su getiriyorlar, suçluluğun verdiği telaşla yanlış üstüne yanlışa imza atıyorlar. Maktul bellidir. Müşteki bellidir. Cinayet mahalli bellidir. Azmettiren, Kaşıkçı’yı boğan, parçalara ayırıp asitle yok eden caniler bellidir. Dahası olayın iki ayrı ses kaydının varlığı da bilinmektedir. Saklanacak ne kalmıştır? Gizlenecek ne bırakılmıştır?” ifadelerini kullandı.
“S. ARABİSTAN YÖNETİMİNİN, USAME BİN LADİN ZİHNİYETİNDEN NE FARKI KALMIŞTIR?
Suudi Arabistan yönetimine eleştirilerini sürdüren Bahçeli, “Merhumun Başkonsolos’un odasına alınmasıyla cinayet planı anbean devreye sokulmuştur. Türkiye’ye cinayet aletleriyle ve adli tıp uzmanıyla birlikte intikal eden Suudi katiller planlı bir vahşetin alenen tarafı olmuşlardır. Eğer merhum Kaşıkçı’nın bir suçu varsa mahkemeye çıkarılması gerekmez miydi? Bir devlet, hele hele kutsal toprakları hakimiyetinde tutan bir ülke, nasıl olmuştur da terör yöntemlerinden, örtülü operasyonlardan medet umacak zulmetle bezenmiş bir noktaya gelmiştir? Suudi Arabistan yönetiminin, sorarım sizlere, Usame Bin Ladin zihniyetinden ne farkı kalmıştır? Bu ülkeyi El Kaide’den ayıran nedir? Cinayet üssü olarak Türkiye ne hakla kullanılmıştır? Katillerin Türkiye’de mahkemeye çıkarılması adaletin doğası gereğidir. Bu mümkün olmuyorsa, uluslararası soruşturmayla yine uluslararası bir mahkeme de yargılanmaları temin edilmelidir. Veliaht Prens için çember daralmaktadır. Kaçış kurtuluş yolları kapanmaktadır. Bizi üzen bir başka husus ise Mekke Başimamının 19 Ekim tarihli Cuma Hutbesi’nde Veliaht Prens için “özel olarak ilahi ilhamlara mazhar kılınmış” kişi şeklindeki tanım ve taltifidir. ” dedi.
#haber #sondakika #gündem #news #haberler
================================
İhlas Haber Ajansı Resmi Web Sitesi
►
İhlas Haber Ajansı Sosyal Medya Adresleri
►
►
►
►
İhlas Haber Ajansı hakkında
İhlas Haber Ajansı’na ulaşmak için
►