Nazlı Ilıcak ve Altan kardeşler, İstinaf Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı

2018-09-21 13

arşiv görüntüler

( İSTANBUL ) İSTANBUL

- FETÖ’nün medya yapılanmasına ilişkin Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın da aralarında bulunduğu 6 sanığın İstinaf Mahkemesi’nde yargılanmasına başlandı. Savunma yapan Nazlı Ilıcak, kartopu oynarken çekilmiş fotoğrafa açıklama yaparak, “O dönemde Zekeriya Öz terör örgütü olarak bilinmiyordu. Benim Zekeriya Öz’le gazetecilik faaliyeti dışında yakından uzaktan alakam yok” dedi.
Fetullahçı Terör Örgütü’nün(FETÖ) medya yapılanmasına ilişkin, gazeteci Mehmet Altan, Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın da aralarında bulunduğu 5’i tutuklu 6 sanığın istinaf mahkemesinde yargılanmasına başlandı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2’inci Ceza Dairesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan, Şükrü Tuğrul Özşengül, Fevzi Yazıcı, Yakup Şimşek jandarmalar eşliğinde cezaevinden getirildi.
Tutuksuz sanık Mehmet Altan ve taraf avukatları da salonda hazır bulundu. “Darbe aleyhinde tweet attım” Duruşmada söz alan Nazlı Ilıcak savunmasında, “Yerel mahkemeye birçok delili çürüten belgeleri takdim ettim. Ama hiç kaale alınmamış. Beni sorgulamanızı ve açıklama yapmak istiyorum. 15 Temmuz'da darbe aleyhtarı çok sayıda tweet attım. Ben darbelere karşıt bir insanım, benim babam Yassıada’da yattı. Darbe benim en nefret ettiğim konu. Ben askere falan düşman değilim. Darbelere müdahalelere her zaman karşıyım. Darbeye zemin hazırladığımıza dair somut bir delil yoktur. Hukukun üstünlüğünü, demokrasiyi vurgulayan bir insan hiç darbeci olabilir mi?” dedi.
Kartopu fotoğrafına ilişkin savunma yaptı Zekeriya Öz’le kartopu oynarken çekilmiş fotoğrafa açıklama getiren Ilıcak, “O dönemde Zekeriya Öz terör örgütü olarak bilinmiyordu. Benim Zekeriya Öz’le yakından uzaktan alakam yok gazetecilik faaliyeti dışında” ifadelerini kullandı. “Cemaatin hiçbir gazetesinde çalışmadım” Fetullah Terör Örgütüne bağlı hiçbir yayın organında çalışmadığını belirten Ilıcak, “Ne olduğu bilinmeyen yapının içinde, bir noktasında katiyen görev almadım. Ben 2013 sonuna kadar sabah gazetesinde çalıştım işime son verildim iş aradım Bugün ve Zaman'dan teklif geldi. Ben hiç düşünmeden sabahı tercih ettim. Cemaat denilen yapının hiçbir gazetesinde çalışmadım. Bugün gazetesinde çalıştım ama orası bir cemaat gazetesi değildi. Akın İpek’in sonradan terör örgütüyle işbirliği içinde olduğunu bilemem. Sempatizan olarak biliyordum” diye konuştu.
Ilıcak, Bankasya’da hiç parası olmadığını kaydederek, “Çocuklarımı veya torunlarımı hiçbir okullarına göndermedim. Bylockum da yok. Darbe girişimi gecesi Fetullah Gülen’in bir mesajını paylaşmışım. Ben o gece Başbakan Yıldırım’da da mesajını paylaştım. Bu aynı çizgide olduğumu göstermeye yeterli bir delil değildir. Üstelik birbirimize kenetlenmemizi söyledim” ifadelerini kullandı. “Aldandığımı itiraf ediyorum” “Ben cemaatin kriminal yüzünü 15 Temmuz sonrası gördüm” diyen Ilıcak, “Çünkü bunlar sinsi bir örgüt. Güler yüz, güzel okullar, fakir fukaraya yardım eden dini yapı beni cezbetti.Ve aldandığımı bugün itiraf ediyorum. Benim yaptığım sadece gazetecilikten ibarettir. Ben beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum.Bugüne kadar yaşımı ileri sürmemeye gayret ettim. Artık çok yoruldum. 74 yaşındayım. Cumhuriyet tarihinde 70 yaşının üzerinde 2 yıl yatan gazeteci Yok. Ben 2 senedir hiçbir suçum olmamasına rağmen yatıyorum, sabrediyorum fakat giderek kendime bakamadığını görüyorum. Kaçmayı hiçbir zaman düşünmem kendime yakıştırmam. Darbecilik çok ahlaksız bir suçtur” dedi.
Zaman Gazetesinde Görsel Yönetmen ve Grafik tasarım Sorumlusu tutuklu sanık Fevzi yazıcı ise, suçsuz olduğunu söyleyerek beraatini ve tahliyesini istedi. Duruşmaya ara verildi.
Aranın ardından sanık savunmaları dinlenecek. Ne Olmuştu? İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak, Fevzi Yazıcı, Şükrü Tuğrul Özşengül, Yakup Şimşek ve Tibet Murat Sanlıman hakkında Fetullahçı Terör Örgütü’nün 15 Temmuz darbe girişimini önceden bildikleri iddiasıyla dava açıldı. İstanbul 26’ıncı Ağır Ceza Mahkemesi, 16 Şubat 2018 tarihinde davayı karara bağladı. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak, Fevzi Yazıcı, Şükrü Tuğrul Özşengül ve Yakup Şimşek’i, “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Tutuksuz sanık Tibet Sanlıman hakkında ise beraat kararı verdi. Karara itiraz eden sanık avukatları davayı İstinaf Mahkemesi’ne taşıdı. İstinaf başvurularını inceleyen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2’inci Ceza Dairesi tutuklu sanık Mehmet Altan’ın tahliyesine karar verdi. Tutuklu sanıklar Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak, Fevzi Yazıcı, Yakup Şimşek ve Şükrü Tuğrul Özşengül'ün tutukluluk hallerinin devamına hükmeden ceza dairesi, tutuksuz sanık Tibet Sanlıman hakkında verilen beraat kararını ise onadı.