10. Bölüm Özet:
Melek, büyük bir hayal kırıklığıyla eve döner. Masal, daha başlamadan bitmiş; esas oğlan onu daha yolun başındayken terk etmiştir. Melek, öyle zannetmektedir. Halbuki Yağmur, Ekrem’in kumpasıyla rehin alınmıştır. Yağmur, tek silahı olan aşkıyla oradan kurtulmayı başarmış, eve dönmüştür. Fakat Melek artık ona inanmamaktadır. Çünkü Ekrem, rukiye ile Yağmur’un tüm planlarını deşifre etmiş, Yağmur’un bir kez daha Melek’in gözünden düşmesini sağlamıştır. Melek, artık hiç kimseye güvenmemektedir. O yüzden Almanya’ya kesin dönüş yapmak üzere yola çıkar.
Yağmur, bu kez kimsenin sözünü dinlemez, yalnızca kalbinin sesini dinler. Melek’i ne olursa olsun kendisine inandıracaktır. Nitekim öyle olur. Defalarca hayatını kurtardığı kızın gözlerinin içine bakar ve ona aşkını ilan eder. Melek de ilk kez kendisini Yağmur’un kollarına bırakır. Genç aşıklar artık sevgilidir. Fakat bunu herkesten saklayacaklardır. Bunun en önemli sebebi de Ekrem faktörüdür. Önceden aşkını saklayan Yağmur, şimdi de ilişkisini saklamak zorundadır. İki aşık, aynı evin içinde adeta köşe kapmaca oynamaya başlar.
Necmettin’lerin meditatif tatili, işkence olmaya devam etmektedir. Hatta işkence boyut değiştirir. Çekilmez’ler bir belanın ortasındadır. Buldukları sahipsiz karavan, başlarını büyük bir belaya sokar. Necmettin, ailesini kurtarmak için belaya gözü kapalı atlar. Karavanı, gitmesi gereken yere götürecek, çocuklarını rehin olmaktan kurtaracaktır. Fakat hiçbir şey planladıkları gibi gitmez, Necmettin’le Melike, suçüstü yakalanırlar.