Selahattin Demirtaş TRT konusmasi 24 haziran 2018 secimler
"Çok değerli kardeşlerim, ülkemin güzel insanları,
Sizleri en sıcak duygularımla, sevgiyle, özlemle, hasretle selamlıyorum. Siyasi tarihimiz açısından kara lekelerden biri olarak anılacak bu seçim kampanyasında, maalesef ki sizlere, Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevinden seslenmek zorunda bırakılıyorum.
4 Kasım 2016 tarihinde, 12 milletvekili arkadaşımla birlikte, yasalar ayaklar altına alınarak cezaevine konulduk. 20 ayı aşkın süredir hukuksuz bir şekilde burada tutuluyorum. Hiçbir şekilde adil ve tarafsız bir yargı sürecimiz olmadı. Bu 20 ay boyunca, tutuklu olduğum dosyada bile sadece iki defa mahkemeye çıkarıldım. Yargılama sürecim rahatlıkla tutuksuz yapılabilecekken, siyasi baskılar nedeniyle, her aşamada tutukluluğuma devam kararı verildi. Hakkımdaki suçlamaların tamamı, sizlerin de defalarca dinlediği konuşmalarımdır; başkaca da bir suçlamayla muhatap olmadım.
Benim halen burada olmamın tek nedeni, AKP’nin benden korkuyor olmasıdır. Benim burada elimi kolumu bağlayıp, meydan meydan dolaşarak bana iftira atmayı mertlik sanıyorlar. Hakkımda tek bir mahkumiyet kararı bile yokken, beni suçlu ilan ederek hem açıkça Anayasayı ihlal ediyor, hem de kamuoyunu yanlış bilgilendirerek yönlendirmeye çalışıyorlar.
Şatafatlı ve lüks yaşamlarını, iktidarlarını kaybetmemek için açıkça yalan söylemekten, iftira atmaktan çekinmiyorlar. Ahlâkını ve vicdanını bu derece yitirmiş olanların, ülkeyi hangi yüzle yönetmeye talip olduklarını da, doğrusu anlamakta zorlanıyorum. En kısa zamanda yargı önünde aklanacağımdan kuşkunuz olmasın. Yeter ki, yargı makamları iktidarın beklentilerini değil, hukukun üstünlüğünü esas alsınlar.
Ama şunu da unutmasınlar ki, Seyit Rıza şöyle demişti: “Ben sizin hilelerinizle, yalanlarınızla baş edemedim, bu bana dert oldu. Ama ben de senin önünde diz çökmedim, bu da sana dert olsun.” Evelallah ben, sizin yalanlarınızla da baş edeceğim!
Saygıdeğer yurttaşlarım,
Bana uygulanan bu zorbalık ve hukuksuzluk, benimle sınırlı olsaydı bunları dile getirmeyi çok da gerekli görmezdim. Ama sizler, bu tür zorbalık ve hukuksuzlukları her gün yaşıyor veya çevrenizde yaşandığını görüyorsunuz. Bu zulmün mağdurusunuz zaten. Hayatınızın her anının büyük bir trajediye dönüştüğünü görüyor ve duyuyorum. Toplumun tamamını esir almaya çalışan derin bir umutsuzluk, korku ve karamsarlık var. Kamplaşma, kutuplaşma ve gerilim ürkütücü boyutlara ulaştı. Komşu komşudan, kardeş kardeşten şüphelenir, korkar hale geldi. Bunun yanı sıra işsizlik, yoksulluk, enflasyon, dövizdeki durdurulamayan artış, yaşamı iyiden iyiye çekilmez hale getirdi. AKP yönetimi saraylarda, köşklerde, villalarda lüks içinde gününü gün ederken, milyonlarca yurttaşımız ekmeğe muhtaç hale getirildi. Siyasi çıkarları uğruna, içerde ve dışarıda ölümü kutsayan savaş politikaları, evlatlarımızın canı pahasına sürdürülüyor.
Sevgili kardeşlerim,
Elbette demokratik rejimlerde seçimler son derece önemli karar aşamalarıdır. Ver