Berber, erkek saçı kesen; sakal ve bıyık tıraşı yapan meslek erbâbı. Günümüzde pek çok berber saç boyama ve fön çekimi gibi işlemleri de gerçekleştirmektedir. Türkçeye Farsça berber sözcüğünden geçmiştir.[1] Sözcüğün kökeni muhtemelen Latince barba (sakal) sözcüğüdür.[2]\r
\r
Geçmişte berberler sadece saç-sakal kesimi değil; sünnet, hacamat, dişçilik, sülükçülük; kellik, uyuz ve bit tedavisi de yapıyorlardı. Bu durum hâlen dünyanın bazı gelişmekte olan bölgelerinde devam etmektedir.\r
\r
Tarihçe[değiştir | kaynağı değiştir]\r
\r
18.yüzyıl Osmanlı berber önlüğü\r
Berberliğin tarihi çok eskidir. Antik Mısır, Yunan ve Roma medeniyetlerinde berberlerin varlığına rastlanır.[3] Umum berberlerinin yanı sıra geçmişte varlıklı kimselerin şahsî berberleri bulunurdu. Özellikle Antik Mısırda misafirlerin ev berberini kullanmasına izin vermek misafirperverliğin gereklerindendi.[3]\r
\r
11. yüzyılda Avrupada din adamlarına sakal traşı olma zorunluluğu getirildi.[3] Bu dönemde berberler manastırların bir elemanı haline geldi. Din adamları düzenli olarak kan aldırıyorlardı ve bu işi diğer din adamları yapıyorlardı. 1163te papalık din adamlarının kan akıtmasını yasaklayınca kan alma ve bazı diğer küçük cerrahi işler berberlere devredildi.[3] Bu dönemden sonra Avrupada yaklaşık 6 asır boyunca berberler pek çok küçük cerrahî işlemi gerçekleştirdiler. Bu durum kan alma, yara temizleme gibi işlerin seviyelerinin altında olduğunu düşünen tıp doktorlarını da memnun ediyordu.[3]\r
\r
Sakal tıraşı, modernleşme öncesinde Müslüman dini inancı çerçevesinde hadiste “bıyıkları kısaltın, sakalları uzatın” emriyle fıtrattan görülüp haram, mekruh sayılır, erkekler sakallarını uzatırlar, sakal duası yaparlardı. Osmanlı padişahları içinde de Yavuz Sultan Selim dışında bütün padişahlar sakallıydı.[kaynak belirtilmeli]Evliya Çelebiye göre ise, İbrahime kadar sakal tıraşı yoktu, İbrahim Kabede Hacdan sonra saç sakal kesimini başlattı. Muhammedin sakal-ı şerifini kesen Selman-ı Farısi olduğu için berber dükkânlarında “Her seher besmele ile açılır dükkânımız, Selmanı Farisidir pirimiz üstadımız” yazan bir levha vardır.\r
\r
Cumhuriyetten önce berberlere Perükar deniliyordu. Osmanlı berberleri seyyardı, kahvede, sokakta tıraş ederler, evlere servis yaparlardı. Sabun, leğen, ustura temel araçlarıydı. Gitgide berberler dükkân açtı. Modern zamanlarda, sakal tıraşı medenilik göstergesi oldu ilk dönemlerde, ve sakal tıraşı olmayana kamusal ve medeni gözle bakılmadı.