Aliağa Belediyesi tarafından organize edilen “Aliağa’da Ramazan” etkinlikleri tüm hızıyla devam ediyor.
Aliağa Belediyesi, on bir ayın sultanı Ramazan’ın manevi atmosferini vatandaşlarına doya doya yaşatıyor. Her akşam iftardan sonra, ‘Nerede o eski Ramazanlar’ diyenlerin nostalji özlemini giderecek etkinliklere imza atan Aliağa Belediyesi, eski dönemlerde kalan, unutulmaya yüz tutmuş Ramazan Ayı programlarını Aliağalılarla buluşturuyor.
ÇOCUKLARDAN YOĞUN İLGİ
Sanat Sokağı ve Helvacı Düğün Salonu’nda yapılan ikinci gün etkinlikleri büyük ilgi gördü. Helvacı’da gerçekleştirilen programa özellikle çocuklar akın etti. Helvacı Düğün Salonu’nda sahnelenen Karagöz- Hacivat orta oyunu, meddah ve gölge gösterisi çocuklara keyifli saatler yaşatırken Karagöz-Hacivat atışmaları renkli görüntülere sahne oldu.
ÖMER FARUK ÖZCAN İLAHİLERİ İLE MEST ETTİ
Sanat Sokağı’nda ise musiki sanatçısı Ömer Faruk Özcan sahne aldı. Özcan, kendine özgü yorumuyla seslendirdiği ilahileriyle katılımcıları mest etti. Yaklaşık bir buçuk saat sahnede kalan Özcan’a zaman zaman semazenler eşlik etti. Sanat Sokağı’ndaki programda Eğitimci Yazar Halil Yoldaş da Kur’an-ı Kerim ziyafeti ve dini sohbetiyle dinleyenlerin kalp dünyasına hitap etti.
Sanat Sokağı’nda vatandaşlara ve çocuklara pamuk helva, patlamış mısır ve eski ramazan günlerini anımsatan Osmanlı şerbeti ve macunu da ikram edildi.
ORTA OYUNU SANATÇISI BURAK İNANIR, “TÜRK TİYATROSU’NUN DOĞUŞU KOMEDİ AĞIRLIKLIDIR”
Orta oyununu Türk Tiyatrosu’nun doğuşu olarak gördüğünü belirten orta oyunu sanatçısı Burak İnanır, “Bu kültürü 800 yıl sonra bile yaşatabiliyor olmak bizim için büyük mutluluk. Türk Tiyatrosu’nun doğuşu komedi ağırlıklıdır. Zaten izlettiğimiz karakterler de tuluat komedisi üzerinedir. İsmail Dümbüllü, Hacivat ve Karagöz gibi insanlar bu kültürü yaşattılar. Bizler de bunu yaşatıyoruz. Bunu bir bayrak yarışı gibi düşünmeliyiz. Bizden sonraki nesillere bu bayrağı taşıma niyetiyle bu gösterileri yapıyoruz” dedi.
Helvacı’da olmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade eden orta oyunu sanatçısı Alp Tuncel ise, “Hacivat ve Karagözü on iki ayda bir anıyoruz. Amacımız bu kültürü çocuklarımıza pes etmeden aktarmaktır” dedi.
