Soyak'ın müşteriler ve iş arkadaşları ile konuşmasından detay görüntü
-Soyak ve iş arkadaşı ile röportaj
-Soyak'ın ABD'deki eğitiminden fotoğraf ve video
( İZMİR -ÖZEL)- İşitme engelli olmasına rağmen dudak okuyup konuşabilen eczacıyı herkes yabancı sanıyor İZMİR
- İzmir’de eczacılık yapan işitme engelli Işıl Soyak, diğer işitme engellilerin aksine konuşabiliyor. 4 yaşındayken ABD’de aldığı eğitim sayesinde dudak okuyarak konuşup hastalara şifa dağıtan Soyak, “Konuşma şeklim insanlara farklı geldiği için bazı müşteriler beni yabancı zannediyor. Bazıları İngilizce konuşmaya çalışıyor. Ben de ‘hayır, işitme engelli bir Türk’üm’ diyorum” dedi.
Doktor bir anne ve yüksek inşaat mühendisi bir babanın kızı olarak dünyaya gelen 55 yaşındaki Işıl Soyak’ın işitme engelli olduğu, 1 yaşındayken dedesi tarafından fark edildi. Ailesi onu İstanbul’daki işitme engelliler okuluna kayıt ettirmek istese de, burada sadece işaret dili öğrenebileceğini ve sadece işaret dili bilenlerle anlaşabileceğini anlayınca bu karardan vazgeçti. Tam bu sırada babasının arkadaşlarının önerisi ile Soyak ailesi, ABD’deki işitme engelliler okulu City School for Deaf Children’ın yolunu tuttu. Burada Verbo Tonal denilen teknikle dudak okuyarak karşısındakinin konuşmalarını anlayan ve bir süre sonra da duymamasına rağmen konuşmaya başlayan Işıl Soyak, eğitimin ardından Türkiye'ye döndü. Soyak, işitme engelli olması sebebiyle tıp fakültesinde okuma hakkı elde edemese de Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ne yazıldı ve dudak okuyarak üniversiteden mezun oldu. Soyak, 23 yıl Yeşilyurt Devlet Hastanesi’nde memur olarak çalıştı, 2011 yılında da kendine ait eczanesini açtı. İşitme engelli eczacı, hem işitme engelli hem de işitme engelli olmayan müşterileriyle sorunsuz anlaşarak onlara şifa dağıtmaya devam ediyor. “Dünyanın ilk işitme engelli eczacıyım” İki çocuk annesi olduğunu, çocuklarıyla da dudak okuyarak anlaştığını belirten Soyak, “Ben dünyanın ilk işitme engelli eczacısıyım. İnsanları dudak okuyarak anlayabiliyorum. İşitme engelli olduğum, dedem tarafından ben 1 yaşındayken fark edildi. 4 yaşına geldiğimde, ailem beni İstanbul’daki işitme engelliler okuluna göndermek istedi ama orada okuyanlar sadece işaret dili ile iletişim kurabiliyordu. Ailem, dudak okuyarak konuşmaları anlamamı ve konuşabilmemi istedi. Babamın bir arkadaşı bize Amerika’da böyle bir eğitim olduğunu söyleyince babam her şeyi satıp beni Amerika’ya götürdü. Benim şu anda burada olmamın sebebi ailem. Onlar olmasaydı ben burada olamazdım” diye konuştu.
“Dudak okuyarak üniversiteden mezun oldum” Tıp fakültesi okumak istese de işitme engelli olduğu için tıp, hukuk ve öğretmenlik bölümlerine giremediğini, bu sebeple eczacılık bölümü okuduğunu kaydeden Soyak, “İşitme engelliler için üniversite eğitimi de çok zor. Belli bölümlerde okuyamıyorsunuz. Doktor, öğretmen, avukat olamıyorsunuz. İşitme engellilere daha çok imkan verilmesini isterdim. Ben çok zor olmasına rağmen dudak okuyarak üniversiteden mezun oldum” dedi.
“Ben dilsiz olsaydım konuşamazdım” İnsanlarla iletişiminde fazla problem yaşamadığını ifade eden Soyak, şunları söyledi: “İş arkadaşlarımı, müşterileri dudak okuyarak anlıyorum. Müşterilere konuşarak yardımcı oluyorum. Bazı müşteriler beni yabancı zannediyor. Bazıları İngilizce konuşmaya çalışıyor. Ben de ‘hayır, işitme engelli bir Türk’üm’ diyorum. Ben öyle deyince ‘nasıl olur?’ deyip şaşırıyorlar. İşitme engellilere sağır ve dilsiz diyorlar. Bu yanlış. Ben dilsiz olsaydım, şu anda konuşamazdım.” “Birbirimizi anlıyoruz” Işıl Soyak ile hem devlet hastanesinde hem de eczanede yıllarca birlikte çalışan iş arkadaşı Gülşah Gürsel ise, “Biz Işıl Hanım ile hiç problem yaşamadan anlaşıyoruz. Beni dudak okuyarak anlıyor. Ben de onun konuşmasını rahatça anlıyorum. Işıl Hanım’ın çok sayıda işitme engelli müşterisi de var. Onlara da işaret dilini kullanarak hizmet veriyor” dedi.
http://beyazgazete.com/video/webtv/guncel-1/herkes-onu-yabanci-saniyor-o-dudak-okuyarak-konusup-sifa-dagitiyor-511785.html
