"4. Nesil Savaş ve Türkiye'nin Varoluş Mücadelesi" konferansı - ZONGULDAK - "4. Nesil Savaş ve Türkiye'nin Varoluş Mücadelesi" konferansı - Konferansa katılanlardan detaylar - Güvenlik ve strateji uzmanı Abdullah Ağar'ın konuşması "4. Nesil Savaş ve Türkiye'nin Varoluş Mücadelesi" konferansı - Güvenlik ve strateji uzmanı Ağar: - "Bizim evlatlarımızın yapmış olduğu mücadele sadece ülkemizin güvenliği, üniter yapımızın devamlılığı ve toprak bütünlüğümüz için yapılan bir mücadele değildir. Bizim evlatlarımız insanlığın ve geleceğin umududur" - "Oradaki tahkimat jeopolitik hedefleri olan jeostratejik bir tahkimattır. Yani operasyonel veya taktik bir tahkimat değildir. O yüzden bizim mücadele ettiğimiz de YPG/PKK falan değildir, YPG/PKK arkasına saklanmış koskoca iradelerdir, küresel güçlerdir"ZONGULDAK (AA) - Güvenlik ve strateji uzmanı Abdullah Ağar, "Bizim evlatlarımızın yapmış olduğu mücadele sadece ülkemizin güvenliği, üniter yapımızın devamlılığı ve toprak bütünlüğümüz için yapılan bir mücadele değildir. Bizim evlatlarımız insanlığın ve geleceğin umududur." dedi.
Ağar, Bülent Ecevit Üniversitesi Sezai Karakoç Kültür Merkezinde düzenlenen, "4. Nesil Savaş ve Türkiye'nin Varoluş Mücadelesi" konferansında, Mehmetçiğin Türkiye'nin bekasının yanı sıra insanlığın geleceği için ülkenin ötesinde Irak ve Suriye'de bu topraklar ve İslam dünyası için bir ümit olmaya devam ettiğini söyledi.
Mücadelenin sadece Türkiye'nin güvenliği için verilmediğinin altını çizen Ağar, "Bizim evlatlarımızın yapmış olduğu mücadele sadece ülkemizin güvenliği, üniter yapımızın devamlılığı ve toprak bütünlüğümüz için yapılan bir mücadele değildir. Bizim evlatlarımız insanlığın ve geleceğin umududur. Eğer biz muvaffak olmayı başaramazsak inanın insanlığın da bir geleceği olmayacaktır. Çünkü Batı dünyası teknolojik anlamda üstünlüğü ele geçirdiğinden bu yana resmen insanlığın başının belası olmuştur. Neden? Kurgusu ve kavramları bozuktur." şeklinde konuştu.
"Hepimiz hep beraber bu dünyada mutlu, huzurlu ve barış içerisinde yaşayabiliriz." diyen Ağar, şunları kaydetti:"Mehmetçik de ümit ederim bunu sağlayacaktır. Bizi kendi içimizde bölmeye çalışıyorlar. Bizim evlatlarımızı bizden çaldılar, bize karşı silah olarak kullandılar ve kullanmaya devam ediyorlar. Orta Doğu'daki halklar, devletler, insanlar, gruplar ve örgütler Müslümanlık iddiasıyla birbirlerine cihat ilan ettiler. Birbirlerine cihat ilan edilenler birilerini doğradıkça dediler ki, 'Biz şehit oluyoruz'. Bu kavramsal bozukluktur. Batı dünyası kendisini işgal edebileceğini gördüğü İslam'ın önünü kesmek adına DEAŞ üzerinden bir İslamafobi ortaya koydu. Bütün bu sorunları DEAŞ'ı, PKK'yı, FETÖ'yü, yasa dışı silahlı örgütler ve İslam'ın içine sokuşturulmuş insanları bu topraklara musallat eden asıl işin patronu, kendisine karşı bir tehdidi ortadan kaldırmak için DEAŞ üzerinden İslamafobi diye bir hastalık üretti. Bunun engellenmesi ve ortadan kaldırılmasında en büyük rol, vizyon ve misyon bize düşüyor." - "Bir gayret atılımı ürettik"Her alanda başarılı olmanın zorunlu olduğunu vurgulayan Ağar, "Şehitlerimizi ve gazilerimizi boşa vermedik demek istiyorsak karşı karşıya kalmış olduğumuz tehdidi çözmek zorundayız. Yeter mi? Hayır kesinlikle yetmez. Bizim bilimsel ve teknolojik anlamda üstün olmak gibi bir mecburiyetimiz var. Biz kendi silahımızı kendimiz yapamıyorsak, ondan almış olduğumuz silah, kullanmış olduğu silahtan daha etkisi azsa, menzili daha kısaysa açıkçası onla mücadele edemeyiz. Şu anda Fırat Kalkanı'nda yüzde 60'lara ulaştık. Zeytin Dalı Harekatı'nda yüzde 70 kendi milli teknolojimizi kullanıyoruz. Yeter mi? Yetmez. O yüzden yüzde 100'ü milli bir yeterlilik olmalıdır. Nerede? Savunma sanayinde. Bugün ordumuz aynı Fırat Kalkanı'nda olduğu gibi bir gelecek peşine düştü. Bir gayret atılımı ürettik." ifadelerini kullandı.Türkiye'nin aslında terör örgütleri ardına gizlenmiş küresel güçlerle mücadele ettiğini aktaran Ağar, sözlerini şöyle sürdürdü:"Oradaki tahkimat Afrin'i korumak için oluşturulmuş tahkimat değildir. Oradaki tahkimat jeopolitik hedefleri olan jeostratejik bir tahkimattır. Yani operasyonel veya taktik bir tahkimat değildir. O yüzden bizim mücadele ettiğimiz de YPG/PKK falan değildir, YPG/PKK arkasına saklanmış koskoca iradelerdir, küresel güçlerdir. Şu anda yapmakta oldukları Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ordusunu, devletini ve milletini test etmektir."
http://beyazgazete.com/video/webtv/guncel-1/4-nesil-savas-ve-turkiye-nin-varolus-mucadelesi-konferansi-zonguldak-491841.html