Broşürlerden görüntü
-Yücel’in broşürleri incelemesi
-Yücel’in konuşması
-Kitaplardan görüntü
-Yücel’in kitapları incelemesi
-Çocuk terapi odası
-Yücel’in çalışması
-Yücel’in notlar alması
-Genel ve detay görüntüler
( DİYARBAKIR )- Psikoterapist Fatma Yücel:- “Aileler kaygılarını dizginlemeli” DİYARBAKIR
- Bugün sona erecek sömestr tatili sonrası okula dönecek çocukların okul hayatına tekrardan alışması zevkli olabileceği gibi onu rahatsız edici bir sürece de dönüşebileceğini belirten uzmanlar ailelere uyarıda bulundu. Endişenin bulaşıcı olduğunun belirten Psikolojik Danışman Fatma Yücel, ailelerin çocuklarına endişelerini hissettirmemelerinin gerektiğini aksi halde çocuğun tatil dönüşü sıkıntılı bir süreç yaşayabileceğini ifade etti.
Bugün sona erecek sömestr tatili sonrası yarın binlerce çocuk tekrar eğitim ve öğretim hayatına geri dönecek. Tatil sonrası özellikle çocukların okula geri dönüşünün zevkli olabileceğinin yanı sıra sıkıntılı bir sürece de dönüşebileceğini belirten Persona Psikoterapi Eğitim ve Danışmanlık Hizmetleri Psikolojik Danışman ve Oyun Terapisti Fatma Yücel, çocuğa kaygının aileden bulaştığını ifade ederek ailelerin bu süreçte çocuğu okula yavaş yavaş alıştırma çabalarını içine girmeleri ve kaygılarını dizginlemeleri gerektiğini belirtti.
Yücel, çocuğun yaşadığı sıkıntılı sürecin atlatılmaması durumunda mutlaka psikolojik destek alınması gerektiğini de vurguladı. “Tatil dönüşü çocuklarda uyum problemi ortaya çıkabiliyor” On beş günlük bir tatil sürecinin okul arasına girdiğini ve bu tatil sürecinde çocukların düzenlerinin bozulduğunu söyleyen Yücel, “Çocukların düzeninin bozulması tekrardan bir uyum sürecinin içerisine girmelerine sebep oluyor. Uyku düzeni bozuluyor, okul hayatındaki kurallar, sosyal hayattaki kurallar, ev hayatındaki kurallar değişkenlik gösteriyor. Çocuklar okulda biraz daha sınırlıyken ev hayatında bu sınırlandırmalar ortadan kalkıyor ve biraz daha rahat bir hayat sürüyorlar ev içerisinde. Aileleri ve anne babalarıyla biraz daha vakit geçiriyorlar. Arkadaş ortamlarında biraz daha fazla vakit geçiriyorlar. Ebeveynlerinden olan bu ayrılık çocuklarda uyum problemi ortaya çıkartabiliyor. Aslında çocukların okullara uyum problemiyle ilgili daha farklı sebepleri ve nedenleri olabilir. İletişim bozuklukları, özgüven problemleri, güvensiz bağlanma olabilir. Güvensiz bağlanma zaten getirdiği en büyük problemler ayrılık kaygısı. Ayrılık kaygısı çocuklarda yaşanabiliyor. Onun haricinde zeka geriliğinden kaynaklı çocuklar öğrenememenin verdiği kaygıdan kaynaklı okul hayatından sıkılıp okula gitmek istemeyebilir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğundan kaynaklı çocuklar okullarda sıkılabilmektedir” dedi.
“Çocuk yavaş yavaş okula alıştırılmalı” Tatil dönüşü yeni başlayan çocukların durumuna dikkat çeken Yücel, “Okula ilk başladıktan 15 gün sonra uyum süreci hala devam ediyorsa ve sağlanamamışsa profesyonel birilerinden destek alması gerekiyor. Profesyonel desteğin dışında ailelerin yapması gereken çocuklar okula başlamadan önce yavaş yavaş alıştırmaları. Çocukları okula alıştırabilmek yavaş yavaş gelişen bir süreç. Doğrudan çocuğu alıp hadi seni okula bırakayım günde 5-6 saat orada kalacaksın değil. Yavaş yavaş alıştırmak gerekiyor çocuğu. Çocuğun kırtasiye malzemelerinin alınması gerekiyor. Tabi bu alışverişi çocukla birlikte zevkli bir şekilde yapmak gerekiyor. Okulla ilgili kuralları, okul hayatını anlatırken çocuklara çok sert bir üslupla veya okulla ilgili olumsuz ifadelerde bulunmaktan çok okulun daha çok zevkli, arkadaşlık yönü, sorumluluk bilincinin getirdiği şeylerle anlatılabilir” diye konuştu.
“Çocuklar okula yeni başladığı zaman en büyük kaygıyı aslında oluşturan ebeveynlerdir” Çocuğun uyumuyla ilgili ebeveynler, okullarda bulunan psikolojik danışmanlar ve sınıf öğretmenlerinin ortaklaşa uyum çalışmaları yapabileceğini belirten Yücel, şunları söyledi: “Bu uyum çalışmaları eğer 15 günü geçerse yani 15 günün sonunda bile hala çocuklar okula uyum problemi yaşıyorsa bir profesyonel destek alması önerilir. Çocuklar okula yeni başladığı zaman en büyük kaygıyı aslında oluşturan ebeveynlerdir. Kaygının bulaşıcı olduğu unutulmamalıdır. Anneler çocuklarını okula bıraktıkları zaman çok kaygılı davranırlar. ‘Burada 5-6 saat kalacaksın. Kimseden korkma, okul korkulacak gibi bir şey değil’ derken aslında kişiler, daha çok ebeveynler kendi kaygılarını çocuğa empoze ediyorlar. Çocuklar üzerindeki okul korkusunun, uyum probleminin en büyük sebeplerinden biri de ailelerdir. Bu yüzden ailelerin kendi kaygılarını biraz dizginlemesi gerekiyor.”
http://beyazgazete.com/video/webtv/guncel-1/cocuklarin-okula-donus-sureci-sikintili-olabilir-490439.html