Hiç kuşkusuz 15 Temmuz 2016 gecesi, Türkiye Cumhuriyeti tarihine millet olarak yaşadığımız en kara gece olarak geçecek.
Üzerinden 1 yılı aşkın bir zaman geçmesine rağmen yaşadığımız bu geceyi başta uluslararası kamuoyu olmak üzere hiç kimseye doğru düzgün anlatamadık. İşin daha da acı yanı, bugün o geceyi bizzat yaşayıp tanık olmuş kendi içimizdeki bir kesimin bile yaşanan ihanete, "kontrollü darbe" diyecek kadar "kontrolü" kaybetmiş olması.
"Kontrollü darbe" söylemini dile getirenlerin kaybettiği bu kontrolden en fazla yararlanan cephe ise 15 Temmuz ihanetini tertipleyen ve "KAPTAN"ı Fetullah Gülen olan ihanet gemisinin, hâlâ dümenini kırmayıp rotasını Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ulusal güvenliğine doğru çevirerek tam yol alanlardır.
Evet… Ortada bir darbe girişimi ve bu darbe girişimini "kontrol" eden bir el ve kumanda var.
Fakat kontrolü sağlayan bu kumanda; binlerce kilometre ötede yaşayan, tek amacı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ele geçirmek olan ve bu amaca ulaşmak için din kisvesi altında her şeyi meşru görüp örgüt içinde KOD ADI "KAPTAN" olduğu iddia edilen Fetullah Gülen'in elinde.
Bu çalışmayla esasen “15 Temmuz gecesi aslında ne oldu?” sorusuna cevap aranırken örgütün mistik yapısını daha iyi anlamak adına FETÖ/PDY yapılanması hakkında 15 Temmuz 2016 öncesi ve sonrasında hazırlanan binlerce sayfalık iddianameler, raporlar ve tutanaklar incelenmiş, konu ana hatlarıyla ve somut verilerle okura aktarılmaya çalışılmıştır.