- Arakanlı müslümanların yaşadığı kamplardan genel görüntüler - Kamplardaki yaşamlardan detay görüntüler - Kocası öldürülen Sabikul Nehar'ın konuşması - Kocası öldürülen Dilvara'nın konuşması - Kocası öldürülen Tahara'nın konuşması - Kocası öldürülen Zübeyre'nin konuşması - Kocası öldürülen Şangida'nın konuşması - Kocası öldürülen Şatara Begüm'ün konuşması - Kamplardan genel görüntüCOX'S BAZAR (AA) - Myanmar’daki saldırılardan kaçarak Bangladeş’e gelen Arakanlı Müslümanların büyük bir kısmını kadın ve çocuklar oluşturuyor. Pek çok kadın eşlerini kaçış öncesinde ya da Bangladeş'e kaçış sırasında kaybetmiş. - Sabikul Nahar, 21 yaşında, 2 kızı var. 11 gündür Bangladeş’te. Kocası öldürülmüş. Köyüne bomba atılmış. Kocası patlamada ölmüş. Kendisi de karnından yaralanmış. Bomba patladıktan 3 gün sonra buraya gelmiş. Evdeki malları, hayvanları her şey asker tarafından yakılmış. Kalan tarlalarına da askerler el koymuş. Ayrıca biri imam diğeri öğretmen olan iki dayısı da öldürülmüş. Ailesinin diğer fertlerinden kalan herkes Bangladeş’e kaçmış. Bir akrabasının 14 kişilik ailesinden 13 kişi öldürülmüş. Kalan tek kişi bir çocuk. O çocuk Myanmar’da kalmış. Getirmek istemiş ama getirememiş. Çocuğa ne olduğunu, hayatta olup olmadığını bilmiyor. Nahar, "Malımız mülkümüz ne varsa hepsi yakıldı. Hayvanlarımızı da öldürdüler. Her şeyimize askerler el koydu. Myanmar'da hiçbir şeyim, kimsem kalmadı. Eşim öldükten sonra çocuklarımı alıp köyden kaçtım. Günlerce ormanda kaldık. Daha sonra buraya kaçmayı başardım." diye konuştu.
"Burada hem barış var hem de karnımız doyuyor. Bize yemek verenlere şükran borçluyuz." - Dilvara. 21 yaşında. 2 ay önce gelmiş. Kocası ve bir oğlu öldürülmüş. Mondu adlı köyde yaşıyormuş. Köyü yakmışlar. Kocası ve oğlu bu yangında ölmüş. Ablası ve ablasının eşiyle kaçarak buraya gelmiş. Kız kardeşi Myanmar’da kalmış. Ama o da ailesiyle başka köye kaçmış. - Tahara. 3 ay önce gelmiş. Dört oğlu bir kızı var. Kocası askerler tarafından vurulmuş. “Burası Myanmar’dan daha iyi. Burada en azından canımız güvende. Geri dönmek istemiyorum. Burada canımızı koruyabiliyoruz.” - Zübeyre. 4 çocuğu var. Myanmar’dan kaçarken yolda saldırıya uğramışlar. Kocası bıçaklanarak öldürülmüş. Binlerce kişiyle birlikte güneş altında aç susuz günlerce askerler tarafından etrafı duvarla çevrili bir yerde tutulmuş. “Tek suçumuz Müslüman olmak. Tek suçumuz camide namaz kılmak, medreseye gitmek. Sadece bu yüzden bizi öldürüyorlar.” “Myanmar’a dönmeyi düşünmüyorum. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Evimiz yandı. Tarlaları elimizden aldılar. Burada en azından karnım doyuyor, canım güvende.” - Şangida. 28 yaşında. 2 oğlu var, kocası ve 1,5 yaşındaki bir bebeği öldürülmüş. Kaçış sırasında askerlerin açtığı ateşte kocası ve onun kucağındaki oğlu vurulmuş. İkisi de hayatını kaybetmiş. Aileden geriye sadece 3 kişi kalmış. “Geri dönsem ne olacak. Kocam yok, malım mülküm yok. Hayvanlarım öldürüldü. Karnımı nasıl doyuracağım orada. Hiçbir şeyim kalmadı.” - Şatara Begum. 32 yaşında. 2 aydır burada. Toplam 8 kişilik aileden kocası ile 12 ve 7 yaşındaki iki çocuğu öldürülmüş. Kaçarlarken vurulmuşlar. Myanmar’daki tüm malları yakılmış. “İki ay boyunca bize ne yemek ne su verdiler. Sadece muz ağacı yiyerek beslendik. Bize Myanmar’da çok kötü davrandılar. Bize ‘Siz Myanmarlı değilsiniz, Bangladeşlisiniz. Burada kalamazsınız. Buraya ait değilsiniz’ dediler.” “Oradaki tüm camileri ve mescitleri yaktılar. Özellikle bütün cami imamlarını, hocaları öldürdüler.”
http://beyazgazete.com/video/webtv/guncel-1/esleri-katledilen-arakanli-kadinlar-cox-s-bazar-469609.html