Hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla soruşturma açılan CHP Sözcüsü Bülent Tezcan, “Bizim verilemeyecek hiçbir hesabımız yok. baltayı taşa vurdular. Sözümüzün arkasındayız” dedi.
ABC Haber Merkezi
CHP Sözcüsü Bülent Tezcan, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında söylediği “Diktatörün şeddelisi” ifadesi nedeniye hakkında hakaret suçlamasıyla soruşturma başlatılmasına yanıt verdi. Tele1 TV ekranlarında Evren Özalkuş’un sunduğu ana haber bültenine bağlanan Bülent Tezcan, başlatılan soruşturmanın sözünün haklılığını gösterdiğine işaret etti.
Soruşturmadan çekinmediğini vurgulayan Tezcan, “Bizim verilemeyecek hiçbir hesabımız yok. Verilemeyecek hesabı olanlar düşünsün ne zaman, nasıl hesap vereceklerini. Biz milletin önünde de hesap veririz, hukukun önünde de hesap veririz. Arkasında duramayacağımız hiçbir sözü söylemedik. Benim sözlerimin hiçbir yerinde hakaret yoktur. Faşist diktatör dedim. Bu da çok açık bir biçimde bir siyasal tespittir. Türkiye’de yaşananlara da baktığımızda bunun gerçek olduğunu herkes biliyor. Bu sözler üzerine toplumun büyük bir kesiminde rahatlama görüyorum” ifadelerini kullandı.
‘PARTİ BAŞKANLIĞINI BIRAK’
Bülent Tezcan, Recep Tayyip Erdoğan’ın AKP Genel Başkanı olmasına rağmen Cumhurbaşkanlığı makamını koruyan kanunun arkasında sığındığının altını çizerek, Erdoğan’ın eğer eleştirilmek istemiyorsa AKP Genel Başkanı sıfatını bırakması gerektiğini belirtti.
Tezcan, “Suç duyurusunda bulunmuş sayın Erdoğan’ın avukatı. Suç duyurusunda bulunurken de ‘Cumhurbaşkanına hakaret etti’ demiş. Kendisinin iki elbisesi var üzerinde. Birisi cumhurbaşkanlığı elbisesi, birisi de parti genel başkanlığı elbisesi. Ha bu eleştirilere dayanamıyorsa parti genel başkanlığı elbisesini bırakacak. Parti genel başkanı elbisesi üzerinde olacak o herkesi her şeyi eleştirecek, Cumhuriyet Halk Partisi’ne faşist diyecek, tarihi değerlerimize hakaret edecek, her çıktığı yerde arkasına devletin gücünü alarak herkese saldıracak ama kendisiyle ilgili yapılan bir siyasal tespitten rahatsız olacak. Bunu kabul etmek mümkün değil. Kendisine tavsiyem şudur: Cumhurbaşkanını koruyan yasa hükümlerinden faydalanmak istiyorsa o zaman parti başkanlığı sıfatını bırakacak. Yok, parti başkanlığı sıfatını bırakamıyorsa o zaman cumhurbaşkanlığı makamını korunmasından medet ummayacak. İkisi bir arada olmuyor. Türkiye’ye demokrasiyi sandıkla getireceğiz” şeklinde konuştu.
BİNALİ YILDIRIM’A, “GELENEĞİNİZE BAKIN’ CEVABI
Bülent Tezcan, Başbakan Binali Yıldırım’ın “Diktatörün şeddelisini arıyorsanız geçmişinize ve geleneğinize bakın” sözlerine de yanıt verdi.
Bu sözlerin doğrudan Mustafa Kemal Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş dönemini hedef aldığını ifade eden Tezcan, “Yahu sanki bir sırdan bahsediyormuş gibi, sanki hiç söylemedikleri sözleri söyleyecekmiş gibi gizemli gizemli konuşmasının alemi yok. Atatürk’e nasıl hakaret ettiğini bu millet biliyor iktidarın. İsmet İnönü’ye nasıl hakaret ettiğini biliyor. Cumhuriyet devrimiyle, cumhuriyet değerleriyle hesapları olduğunu bu millet biliyor. Şimdi yüzde 51 almanın hevesiyle son cumhuriyet bayramında cumhuriyete sahip çıkıyor gibi görüntü vermek zorunda kaldılar. Bu millet bunların iktidarı döneminde devletiyle kavga ederek bayramını kutlamak zorunda kalmıştır. Bundan önceki hiçbir zamanda millet, devletiyle kavga etmek zorunda kalmamıştı kendi bayramını kutlamak için. Yani bunlar bizi balık hafızalı zannediyor herhalde. Daha düne kadar millet bayramını kutlamak ister, çelenk koyamazsın diye karşısına çıkıyorlardı. Milletin bütün bayram kutlamalarını bunlar engellediler” diyerek tepki gösterdi.
‘PABUÇ BIRAKMAYACAĞIZ’
Bülent Tezcan son olarak, CHP’nin geçmişte Türkiye’yi saray rejiminden alıp demokrasiye getirdiğini hatırlatarak AKP’nin saldırılarına pabuç bırakmayacaklarını ve yeniden Türkiye’yi demokrasiye ulaştıracaklarını belirtti.
Tezcan, “Biz Türkiye’yi Kurtuluş Savaşı’ndan çıkardık, Saray Rejimi’nden aldık milletle beraber – tek başımıza değil-, Türkiye’yi tek partili süreçten çok partili demokrasiye taşıdık. Yani biz mutlakiyetten demokrasiye getirme geleneğini temsil ediyoruz bu ülkede. Onlarsa çok partili demokrasiden Türkiye’yi aldılar, tek parti diktatörlüğüne bu ülkeyi götürmenin peşindeler. Bugüne kadar da bu yolda bir hayli yol kat ettiler. Önlerindeki en güçlü engel biziz. Bu çerçevede Cumhuriyet Halk Partisi engelinden rahatsızlar, nasırlarına basılmış gibi ayağa kalktılar. Bir kişiyi susturmak istiyorlarsa bütün imkanları kullanarak üzerine saldırıyorlar baltayı taşa vurdular. Cumhuriyet Halk Partisi bu saldırılara pabuç bırakacak bir parti değildir. Sözümüzün arkasındayız” dedi.
