Yaptığı yolsuzluk haberleri sonrası ülkesi Malta’yı erken seçimlere götüren Daphne Caruana Galizia’nın öldürülmesinin yankıları sürüyor.
Malta Today gazetesi editörlerinden Matthew Vella olayı ‘demokrasinin kara günü’ olarak değerlendirdi:
“İnsanlar onun ne kadar cesur bir gazeteci olduğunu konuşurdu. Kesinlikle gözü kara biriydi. Bizleri de birçok konuda cesaretlendiriyordu. Siyasi yapılanmaya karşı kılıçlarını çekmişti. Hem siyasi camianın hem de bazı diğer Maltalıların nefretini toplamıştı. Elbette birçok kişi de ona saygı duyuyordu.
Daphne Caruana Galizia Panama Belgeleri’ni açığa çıkaran ilk gazeteciydi. Onun adını karalamak için hakkında birçok yalan haber yapıldı. Panama Belgeleri ortaya çıktıktan bir sene sonra bile Daphne Caruana Galizia Malta Mali Analiz İstihbarat Kurumu’nun sızıntılarını ve Malta’daki özel bir bankayla yaptığı gizli anlaşma ile para aklama olaylarını yazıyordu. Olayda siyasi bir yapılanma olduğunu keşfetti. İddialar çok ciddiydi ve başbakan resmi bir soruşturma başlattı. Bu soruşturma hala devam ediyor.”
“Avrupa Birliği’ndeki liberal demokrat ülkelerden birinde 2017 yılında böyle bir saldırı nasıl olabiliyor? Bu cinayet Malta’da cezasız kalan suçları, ülkedeki güvenlik zaafiyetini ve basın mensuplarının güvenliğini yeniden gündeme getirdi. Böyle Mafyavari bir saldırının ülkemizde olmasına gerçekten de inanmak güç. Hem de büyük haberlere imza atan önemli bir gazeteciye… Ben olay sonrası şöyle bir kanıya kapıldım.Sanırım (Dafni Karuana Galitzia) yapacağı bir sonraki ses getirecek haberden Daphne Caruana Galizia’nın parmağını çekmek istediler.”
