Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump‘ın sözleri bir kez daha uluslararası büyük bir tartışmaya yol açtı. İran yönetimini suçlayan Trump bu ülkeyle 2015 yılında varılan nükleer enerji anlaşmasını iptal etmekle tehdit etti. Anlaşmanın ABD tarafında devamı her 3 ayda bir başkanın imzasına sunuluyor. Daha önce 2 kez imza atan Trump ise İran‘ı anlaşmanın ruhuna aykırı davranmakla suçluyor:
“Sonu daha fazla şiddet, daha fazla terör ve İran‘ın nükleer olarak taşkınlığı olan bir yolu izlemeye devam edemeyiz.”
Trump‘ın bu sözlerine İran‘ın cevabı gecikmedi. Devlet televizyonunda canlı yayınlanan konuşmasında Devlet Başkanı Hasan Ruhani Trump‘ın ifadelerinin hakaret ve asılsız suçlamalarla dolu olduğunu söyledi:
“İran halkı zorlayıcı konuşmalara ve bir diktatörün nefret dolu sözlerine teslim olacak bir halk değildir. İran halkı hiçbir millet karşısında teslim olmaz.”
İran ile yapılan uluslararası müzakerelere katılan AB Güvenlik ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini de ABD Başkanı‘nın sözlerine kayıtsız kalmadı:
“Bu iki ülke tarafından imzalanan bir anlaşma değil ve bu anlaşmayı bitirmek de hiçbir devlet başkanının elinde olan bir yetki değil.”
Uluslararası tepkilerin aksine Trump‘ın konuşmasına en olumlu karşılık İsrail’den geldi. Başbakan Benyamin Netanyahu, “Amerikalı başkanı bu cesur kararından dolayı tebrik ediyorum” dedi ve “Başkan Trump, kötü bir anlaşmayı düzeltebilme, İran’ın saldırganlığını durdurma ve terörizme verdiği desteğe karşı durabilmemiz için bir fırsatı yarattı. Bu nedenle İsrail olarak bu fırsatı memnuniyetle karşılıyoruz” şeklinde konuştu.
2015 yılında varılan anlaşmaya göre İran uluslararası gözlemcilerin denetimine izin verecek,nükleer enerji tesislerini 3’te iki oranında azaltacak ve uranyum zenginleştirme programını sınırlayacak. Anlaşmaya göre buna karşılık olarak da İran’a uygulanan uluslararası yaptırımların kademeli olarak kaldırılacak.
