Kuzey Kore tarafından gerçekleştirilen füze ve nükleer testlerin sonuncusu, Çin dahil dünya genelinde pek çok ülkeden tepki topladı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Zirvesi’nde ortak bir karar almak adına somut adımlar atılmaya başilandı. Dünya şimdi nasıl bir karşılık verileceğini tartışıyor. Tüm askeri seçeneklerin masada olduğunu söyleyen Amerika Birleşik Devletleri aynı zamanda Kuzey Kore ile ilişkisi olan tüm ülkelerle ticareti ve diplomatik ilişkiyi kesmeye hazırlanıyor. Çin ise bu adımı uygun bulmuyor.
ABD’nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Nikki Haley Güvenlik Konseyi toplantısında şunları söyledi:
“Nükleer güce sahip olmak demek o korkunç silahlarlı başkalarını tehdit etmek için kullanmak demek değildir. DÜnya üzerindeki nükleer güce sahip ülkeler bu sorumluluğun bilincindeler ve ona göre hareket etmekteler. Kuzey Kore lider Kim Jong Un’un böyle bir anlayışta olmadığı aşikardır. Füze denemeleri ve tehditleri ile adeta savaş için bizlere yalvarıyor. Savaş asla ABD’nin istediği birşey değil ancak ülkemizin sabrı da sınırsız değildir.”
Dünyadan izole halde yaşayan Kuzey Kore halkı devlet propogandası dışında herhangi bir bilgiye erişemiyor. Bir savaş çıkması durumunda en büyük zararı da her şeyden habersiz olan Kuzey Kore halkı görecek. Bu da verilecek karşılık konusunda diğer ülkeleri zor bir duruma düşürüyor. Bu nedenle şimdilik önleyici saldırıdan bahsedilmese de Amerikan Savunma Bakanı Jim Mattis ABD’ye veya müttefiklerine herhangi bir saldırı olması halinde çok büyük askeri karşılık verileceğini açıkladı.
Başkan Donald Trump ise gazetecilerin “Saldıracak mısınız?” sorusuna “Ne olacağını göreceğiz” yanıtı vermekle yetindi.
Kuzey Kore’de meydana gelen 6.3’lük depremden sonra hidrojen bombası denendiğinin açıklanması ile nükleer kriz en üst düzeye gelmiş bulunuyor.