Harbiye’de saat 13.00’de bir araya gelen aralarında İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, baro yönetim kurulu üyeleri, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal ve çok sayıda avukat, “Adalet istiyoruz”, “Adalet için, özgürlük için” sloganları ile yürüdü.
Bu sırada tutuklu avukatlar Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyesi, Bülent Utku, Akın Atalay ve Mustafa Kemal Güngör’ün fotoğraflarını taşıdılar.Polisin çevrede güvenlik önlemi aldığı parkta, avukatlar, adalet nöbetindeki topluluk tarafından alkışlarla karşılandı.
Mehmet Durakoğlu yaptığı konuşmada; “Biz avukatlar ömrümüz boyunca adalet aradık. Yargı bağımsızlığı, insanca yaşamak demektir. Yargı bağımsızlığı hukuk güvenliği demektir. Alnı ak, başı dik olan insanın, alnı ak başı dik dolaşabilmesi demektir. Yargı bağımsızlığı sabah saat 06.00’da kapı çalındığında gelenin sütçü olması demektir. Biz hep toplum adalet talep etsin dedik. Adalet ekmek, su kadar gereklidir. Bizim yurttaşlarımız aş istedi, iş istedi, ekmek istedi. Ancak adalet talep etmediler. Ne olur adalet talep edin. Bir toplumun ayakta kalabilmesi için, sadece hukuk olması bile yeter. Hukuk olmazsa hiçbirşey olmaz. Bunu sağlayabilmemiz gerekiyor. Şimdi Türkiye’nin ana muhalefet partisi lideri, bu gerçekliği ışık tutan bir eylemsellik içerisinde. Biz buna kayıtsız kalamazdık. Bu bizim işimiz. Bu bizim yıllardır söylediğimiz bir şey. Bu yıllardır anlatmaya çalıştığımız şey. Bunu topluma yaygınlaştırmamız gerekir. Böylesine büyük bir farkındalığın ortaya çıkarılması konusunda , kim nerede , nasıl eylem yapıyorsa, orada oluruz. Orada olmalıyız” dedi.
İHRAÇLAR VURUGUSU
Mehmet Durakoğlu, KHK ile ile yaratılan adaletsizliklere de vurgu yaptı. “Bu ülkenin yargıç ve savcılarının üçte biri, mesleklerinde ihraç edildi. Dörtte biri hapiste. Dünyada böyle bir ülke yok. Bu ülkenin yargısı felç olmuş vaziyette. Bunu ayağa kaldırmamız gerekiyor. Bu önemli bir mücadele. Adalet bağımsızlık ister, Adalet tarafsızlık ister. Bunu yapmazsanız adalet sağlayamazsınız. Türkiye süratle demokrasi alternatifi olan OHAL, KHK rejimine döndü. Bu demokrasinin alternatifidir. Demokrasi değildir. Süratle demokrasiden uzaklaşıyoruz. KHK’lerle sadece FETÖ’cüler değil, Türkiye’nin muhalefeti susturulmaya çalışılıyor. Onları içeriye atarak belki birkaç kişiyi konuşmaktan men edebilirsiniz. Ama avukatlar susmayacak. Avukatlar direnecek. Bu direnişin sonunda adalet kazanacak” dedi.