Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Avrupa Birliği Adalet Divanı karar alıyor. Başörtüsünü yasaklıyor. Bıktık ya bıktık. Hani din özgürlüğü vardı?, Hani inanış özgürlüğü vardı? Sıkıysa kipayı da yasaklasana" dedi.
Erdoğan, Türkiye’nin demokrasinin ve özgürlüklerin Batı ülkelerinden ötede yaşatıldığı bir yerde olduğunu belirtti. Avrupa ülkelerinin demokratlığının ve özgürlükçülerinin ipin ucu kendi çıkarlarına dokununcaya kadar olduğunu gördüklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu ülkelerde iktidarda olan partiler baktılar ki ırkçılık, faşistlik, yabancı düşmanlığı, İslam karşıtlığı prim yapıyor hepsi de demokrasiyi, hakkı, hukuku, adaleti bir kenara bırakıp o tarafa yöneldiler. İşte Avrupa Birliği. Hani girelim dediğimiz Avrupa Birliği var ya, Avrupa Birliği Adalet Divanı karar alıyor. Başörtüsünü yasaklıyor. Bıktık ya bıktık. Hani din özgürlüğü vardı?, Hani inanış özgürlüğü vardı? Sıkıysa kipayı da yasaklasana. Yasaklayabilir mi? Bunlar çok yüzlü çok. Türkiye başta olmak üzere kendileri dışındaki herkese kriter dayatanlar bunlar değil mi? Türkiye’nin bir bakanı kendi vatandaşları ile buluşmak için geldiğinde olağanüstü hal ilan etmenin neresi özgürlükçülüktür? Hemen 2 saatte Kim bu belediye? Hale bak. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’de kardeş şehir belediyesi olduğu için hemen ertesi gün kendilerine dedik ki iptal edin. Kardeşlik sözleşmesini iptal edin. İptal ettiler. Bizim antidemoktratik, inanç özgürlüklerine karşı, benim devletimin bakanına hem de bir bayan bakanına kapıları kapatan ve kendi toprağım sayılan konsolosluğuma sokmayanlara bizim de kapılarımız kapalıdır. Benim dışişleri bakanıma uçuş yasağı getirenlere kusura bakmasınlar bundan bizim de yasağımız vardır. Uluslararası hukuku çiğneyen bunlar. Bunlar var ya bunlar hiçbir sözlerine güvenilmez. Bakanlarını karşılamaya gelen insanların üzerine, benim Fatma Betül kardeşimi karşılamaya gelen insanlarıma karşı, vatandaşlarıma, soydaşlarıma karşı onların üzerine atlarıyla itleriyle tepeden tırnağa silahlı polisleriyle saldırmanın neresi demokratlıktır. Benim Hüseyin Kurt kardeşimi yere yatırıp köpeklere parçalatanların eski Roma’daki glatyatörlerden ne farkı var soruyorum sizlere?. Hiçbir farkı yok. Aynı. Artık geri dönüyoruz. Geri gidiyoruz hale bak. Seçim bitince de hemen geri çark ediyor. Hadi kaldığımız yerden devam edelim diyorlar. Yok öyle yağma yok. Oturur bir kahvaltı yaparız, yemek yeriz. Terbiyesizliğe bak. Dalga mı geçiyorsunuz? Sen kendi çıkarın için Türkiye gibi bir devlete her türlü haydutluğu yapacaksın, ondan sonra da hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam edeceksin. Bu ülkeye ve bu millete dostluk eden herkese nasıl vefa gösteriyorsak, hüsumet gösteren herkese de bunun bedelini ödetmek boynumuzun borcudur. Aksi takdirde milletimize mahcup oluruz. Tarihimize mahcup oluruz” dedi.
=====================================================
İhlas Haber Ajansı YouTube Kanalına Abone Olmak İçin:
►