Suriye’nin Halep kentinde, sivillerin ve isyancıların tahliyesi için kullanılan araçların Şii milisler tarafından durdurulduğu haberleri geliyor. İranlı milislerin, konvoyu serbest bırakmak için İdlib’e bağlı Kefraya ve el-Fua semtlerindeki yaralıların tahliye edilmesini şart koştuğu söyleniyor.
Bölgede bulunan serbest gazeteci Hadi Abdullah, Halep’teki son durumla ilgili euronews’e izlenimlerini aktardı:
Hadi Abdullah:
“Halep halkı içinde bulundukları şartlar altında kenti terk etmek zorunda kaldıklarından dolayı çok acı çekiyor. Halepliler, uluslararası kamuoyunun kendilerine iki seçenek sunduğunu söylüyor: ‘Ya kuşatma altında kalıp öleceksiniz ya da evlerinizi terk edeceksiniz.’
Bir Halepli bana bu iki seçeneğin de insanlığa karşı suç olduğunu bildiğini söyledi. Küçük bir çocukla konuştum. Bana Halep’in doğusundaki bombardımanı, korkularını ve gözyaşlarını anlattı. Yanıma gelen bir bir kadın, ağlayarak erkek kardeşinden haber alamadığını, ona ne olduğunu bilmediğini söyledi. Diğer bir erkek kardeşiyse geçen ay hayatını kaybetmiş.
Bugün öğleden sonra sekizinci konvoyun, şu an bulunduğum yere, Batı Halep’e ulaşmasını bekliyorduk. Ancak İranlı milislerin ve Hizbullah‘ın konvoyu engellemek için bariyerler kurduğunu şaşkınlıkla öğrendik. Konvoyun önüne tankları çekip havaya ateş ettiler.
Bir kaç dakika sonra, konvoydaki aktivistlerle ve etraftaki sivillerle konuşma fırsatım oldu. İranlı milislerin kendilerine ‘Doğu Halep’e geri gidin’ emrini verdiğini söylediler. Bu olay, 10 kişinin gözaltına alınıp, üç kişinin herkesin gözü önünde idam edilmesinden hemen sonra oldu.
Kuşatma altındaki Halep’te 50 binden fazla insan var. Tarafsız konuşacak olursak, Rusya bu sivillerin tahliye edilmesini istiyor ama bölgede bulunan İranlı milisleri kontrol edemiyorlar.
Bu milisler sivillerin kentten çıkmasını istemiyor. Rusya ile İran arasında anlaşmazlık var. Rusya sivilleri tahliye etmek istiyor, İranlılarsa istemiyor.”