ABD’de Donald Trump‘ın başkan seçilmesinin yankıları ve endişeleri halen sürüyor. Kamuoyu yoklamaları Trump‘ın şimdiye kadar en düşük halk desteğini alan başkan olduğunu gösteriyor. Anketlere göre halkın yüzde 43‘ü Trump‘ı onaylarken, yüzde 72’lik bir kesim ise seçimlerin ardından ülkenin daha da kutuplaştığına inanıyor.
Trump‘ın danışmanlarından Eski Temsilciler Meclisi başkanı Newt Gingrich ise bu anketlerin gerçeği yansıtmadığını düşünüyor:
“Trump Washington’un değil, Amerikan halkının sesi olarak güç kazanıyor. 10, 15, 20 bin kişinin gelip, kendileri adına konuştuğu söylemesi onun için çok önemli. Bu sebeple de Trump, Kongre’de ve bürokraside hiç kimsenin sahip olmadığı ahlaki bir yetkiye sahip.”
Seçilmesinin ardından ülkede birliği sağlayacağını iddia eden Trump‘ın bu konuda önündeki en büyük engel, başkanlığına en büyük desteği veren muhafazakar tabanın devlet politikasında radikal değişim istemesi. Brookings Enstitüsü‘nden Elaine Kamarck her halükarda çoğunluğu memnun eden bir yönetim olmayacağı iddiasında:
“Eğer bunu bir kelimede özetlemem gerekirse, bunun bir kaos başkanlığı olduğunu söyleyebilirim. Bu durum kimsenin lehine değl. Bu uluslararası ilişkiler ve ekonomi için de iyi değil. Disiplinsiz olması gerçekten ciddi bir problem.”
Euronews muhabiri Stephen Grobe, Trump‘ın nasılbir başkan olacağıyla ilgili endişelerin arttığını söylüyor:
“Şu an herkes Donald Trump’ın nasıl bir yönetici olacağını sadece tahmin edebilir. Eğer kabinesine seçtiği isimlere bakacak olursak, Trump‘ın siyaset dışı kesimin deneyim ve görüşlerini önemsediğini ve oldukça muhafazakar bir çizgi çizeceğini söyleyebiliriz.”