Macaristan’da halk, Avrupa Birliği’nin mültecileri üye ülkeler arasında paylaştırma planını oyladı.
Dün yapılan referandumun resmi olmayan sonuçlarına göre sandığa gidenlerin büyük bir bölümü söz konusu plana ‘hayır’ dedi.
Ancak referandumda yüzde 50 barajı aşılmadığı için sonuç geçersiz sayıldı.
Konuyla ilgili Euronews’e açıklama yapan Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, Avrupa Parlamentosu’nun Macaristan’daki mülteci karşıtlığı meselesini ciddiye alması gerektiğini söyledi.
“Bana göre, bu durumu ciddiye almalıyız. Ama aynı zamanda Budapeşte hükumeti de ciddiye almalı. Zira çoğunluk oy kullanmaya gitmedi. Bu durumda diyalog adına iyi bir şans var. Aslında referandumdan önce de bu yönde bir teklifte bulunmuştum” dedi.
Macaristan’daki referanduma yönelik bir değerlendirme de Yeşiller Partisi’nin Belçikalı üyesi Philippe Lamberts’den geldi:
“Orban istediği sonucu almayı başaramadı. Bana göre, halkları tek renge boyamamalı ya da onları liderlerinin gözünden değerlendirmemeliyiz. Macarlar, Başbakan Viktor Orban‘ın ülkesi için çizmiş olduğu imajdan daha fazlasını hak ediyor” sözleri mülteci karşıtı Macar Başbakan Viktor Orban‘ı sert bir şekilde eleştirdi.
İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılması fikrinin başını çeken mülteci karşıtı, İngiliz aşırı sağcı Nigel Farage ise Macar halkının aleyhte oy kullanmasına destek verdi:
“Bu olağanüstü bir sonuç. Yüzde 98. Evet, katılım düşüktü ama Macaristan’da katılımlar genelde çok yüksek olmuyor. Ancak Macar halkının Avrupa Birliği’ne katılımı sırasında kullanılan oylardan daha fazlası dünkü referandumda kullanıldı. Ben artık Brexit’in Avrupa Birliği’nin geri kalanında büyük bir etkisi olduğunu düşünmeye başladım” diye konuştu.
Strasburg’daki Avrupa Parlamentosu’nda konuyu takip eden Euronews muhabiri Sandor Zsiros’e kulak veriyoruz:
“Avrupa Parlamentosu milletvekilleri, genel kurul toplantısında Macaristan’daki referandumun sonucunun tartışılması yönündeki öneriye karşı yönünde oy kullandı”
