Geyikli'nin evine girdiklerinde Bey'lerini karşısında gören Abdurrahman, Doğan ve Turgut Alplar gözlerine inanamayıp bunu efsunlu bir olay zannederler. Ne zaman ki sarılırlar beylerine, dokunurlar, kanlı canlı olduğunu görürler o zaman anlarlar beylerinin yaşadığını.
Alparı ile sohbet eden Ertuğrul onların durum değerlendirmesine yorumlarını ilave eder.
Noyan'ın cehennminden nasıl çıktığını düşünen alpler hayretlerini gizleyemez. Beylerinin kahramanlığı ile övünürler.
Doğan: Valla iyi çıkmışsın o cehennemden beyim.
Ertuğrul: ee demedik mi "insanı ölümden eceli korur" diye, demek daha vademiz dolmamış.
Geyikli yiğit alpleri uğurlarken Ertuğrul'un yarası için ona geyik sütü verir, yarasına iyi geleceğini söyler.
Ertuğrul da iyi niyetlerini söyleyip helallik isteyerek Geyikli'nin evinden ayrılarak obalarının yolunu tutarlar.
Ertuğrul: Eyvallah Geyikli, hayatımı kurtardın, sana bir can borcum var.
Geyikli: Yapan da eden de, gören de gördüren de, olduran da öldüren de O. Biz kuluz yiğidim.
Ertuğrul: Hey maşallah. En yakın zamanda yine geleceğim.