Başta Humeyni olmak üzere Şehrudi, Mekarim, Şirazi, el-Tıbrisi, el-Meclisi ve el-Hui gibi ruhban Ayetullahların kitaplarından, şüpheye mahal bırakmayacak ölçüde Şia’nın mevcut Kur’an-ı Kerim’e inanmadığı anlaşılıyor. Hatta bazı Şii kaynaklarda uydurma ayetler bile bulunuyor.
Humeyni “El-Kur’an / Bab Marifetullah” isimli eserinde şöyle diyor: “…içerisindeki ayetleriyle birlikte Kur’an-ı Kerim, zaman içerisinde birçok tahrif eylemlerinden geçerek insanlara ulaşmıştır.”
Humeyni “Keşf’ul Esrar” isimli kitabında ise, “Sahabe için Kur’an’dan ayet çıkarmak kolay olmuştur. Müslümanların Yahudilere ve Hıristiyanlara yönelttikleri tahrif suçlaması, şüphesiz sahabe üzerinde de sabittir” diyor.
Allah’ın “O’nu (Kur’an’ı) biz indirdik ve yine koruyacak olan da biziz” mealindeki açık ayetine rağmen, Şia ısrarla Kur’an’ın tahrif edildiğini ispata çalışmaktadır.
Allah, Yunus Suresi 17. ayette de, “Uydurduğu yalanı Allah’ın üzerine atan veya O’nun ayetlerini yalanlayandan daha zalim kim olabilir? Şüphe yok ki mücrimler asla kurtuluşa eremezler” buyuruyor.
Ankebut Suresi 68. ayette ise, “Allah’a karşı yalan uyduran ve kendisine geldiğinde gerçeği yalanlayan kimseden daha zalim kimdir? Cehennem de kâfirlere yer mi yok?” buyruluyor.
Tahrif edilen ayetlere örnekler
Şiiler sapık inançlarını ve imamet gibi kavramları delillendirmek için bunlar hakkında ayetler uydurmuşlardır. Değiştirilen ayetler kırmızı ile gösterilmiştir.
Tahrife Örnek Ayet: Ahzab Suresi 74. Ayet
Şiiler Kuran’ı tahrif ederek içerisine Hz. Ali ile ilgili ayetler sokmuşlardır. Ahzab Suresi’nin “men yutı’ıllahe ve resulehufakadfazefevzenazima” (Kim Allah’a ve Peygamberine itaat ederse, şüphesiz büyük bir kurtuluşa ermiş olur) şeklindeki 74. ayeti, Şii kaynaklarda “men yutı’ıllahe ve resulehu fi velayeti Aliyyinvel-eimmeti badehu fakadfazefevzenazima” (Kim, Ali’nin ve ondan sonraki imamların velayeti hakkında, Allah’a ve Resulüne itaat ederse, şüphesiz büyük bir kurtuluşa ermiş olur.) şeklinde değiştirilerek tahrif edilmiştir.
Ayet Tahrifine Örnek: Taha Suresi 115.Ayet
“And olsun ki daha önce Adem’e ahd vermiştik, fakat unuttu” mealindeki Taha Suresi 115. ayeti, Şii kaynaklarda ”And olsun ki, kelimelerden önce, Muhammed, Ali, Fatıma, Hasan, Hüseyin ve imamlar hakkında ahid vermiştik; fakat unuttu” şeklinde tahrif edilmiştir.
Ayet Tahrifine Örnek: Rad Suresi 11. Ayet
Rad Suresi’nin 11. ayeti olan “Le hu muakkıbatünmin beyni yedeyhi ve minhalfihiyahfazunehuminemrillah” (Ardında ve önünde insanoğlunu takip edenler vardır; Allah’ın emriyle onu gözetirler) ayetinin, Şii müfessirlerce “le hu muakkıbatün ve rakibunmin beyni yedeyhi ve yahfazunehubi-emrillah” şeklinde nazil olduğu iddia edilmektedir.
Şia’nın 6. imamı Ebu Cafer’in bu ayeti gerçek şekliyle okuyanları azarladığı, hatta hakarete varan sert sözler sarf ettiği yalanı da yine Şii kaynaklarda yer almaktadır.
Ayet Tahrifine Örnek: Furkan Suresi 74. Ayet
Furkan Suresi’nin “veca alnalil-muttakine imama” (Bizi müttakilere önder yap) mealind